15. Hukuk Dairesi 2018/552 E. , 2018/3066 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacı ile davalı ...A.Ş. vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... A.Ş. vekili tarafından duruşmalı istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalılar ...A.Ş. vekili Avukat ... ile ... A.Ş. vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıplı ifa nedeniyle ayıp giderim bedelinin yüklenici ve müşavir firmadan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; müşavir firma aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, yüklenici ... Anonim Şirketi aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ile davalı yüklenici şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 12/3 maddesi hükmünce her türlü imal ve inşaat işleri ticari iş olup 3095 sayılı Yasa"nın 2/II. maddesi gereğince avans (ticari) faizi istenebileceğinden kabul edilen alacağa talep edilen ticari faiz uygulanması gerekirken yasal faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.
3-Yüklenici şirket cevap dilekçesi ve aşamalarda, diğer savunmalarının yanında davacı iş sahibinin ayıbı ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve zamanaşımı süresinin geçtiğini de ileri sürmüştür.
İddia ve mahkemenin kabulüne göre giderim bedeli talep edilen ayıplar gizli ayıplardır. Gizli ayıp, eserde basit bir muayene ile tesbit edilemeyen, çıplak gözle görülüp
saptanamayan, kullanım sırasında ortaya çıkan veya kullanım sırasında gelişen bir durum nedeniyle ortaya çıkan ayıplardır. Bu ayıplarla ilgili 818 sayılı BK"nın 359/I. 6098 sayılı TBK"nın 474/I. maddelerindeki gibi makul bir sürede muayene ve ihbar yükümlülüğüne ilişkin bir düzenleme yoktur. Ancak, BK"nın 362/III. ve TBK"nın 474/III. maddelerindeki düzenlemelerden iş sahibine gizli ayıplar ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin yükleniciye ayıp ihbarı yükümlülüğü getirildiği kabul edilmektedir. BK"nın 362/son maddesine göre ihbar yükümlülüğü yerine getirilmezse eser zimnen kabul edilmiş sayılacaktır.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 126/4. maddesi hükmünce, yüklenicinin haksız veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere açılacak davalarda zamanaşımı süresi beş yıldır. Kasıt veya ağır kusur ile ayıplı imalât halinde zamanışımı süresi BK"nın 125. maddesindeki genel hüküm uyarınca 10 yıl olacaktır. Davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasındaki sözleşme Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olduğundan sözleşmenin yapıldığı tarihteki 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi"nin ek kabul edilmediği hallerde de zamanaşımı süresi BK"nın 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tahiten itibaren başlayacaktır. Eser sözleşmelerinde alacak teslimle istenebilir hale gelmektedir.
Bu durumda mahkemece öncelikle hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan, giderim bedeli talep edilen ayıpların basit bir muayene ile tesbit edilemeyen, çıplak gözle görülüp saptanamayan, kullanım sırasında ortaya çıkan veya kullanım sırasında gelişen bir durum nedeniyle ortaya çıkan ve yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile neden olduğu gizli ayıplardan olup olmadığı ve bu ayıpların ortaya çıkmasından itibaren dava açılması için gereken makul süre sonundaki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli konusunda (piyasa rayiçleri içerisinde KDV ve yüklenici kârı bulunacağından ayrıca eklenmeksizin) gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp bu şekilde ayıpların niteliği ve giderim bedeli saptandıktan sonra sözleşme ve eklerine göre alacağın muaccel olduğu tarih ve uygulanması gereken zamanışımı süresine göre dava tarihi itibariyle yüklenici yönünden de zamanışımı süresinin geçip geçmediği yeniden değerlendirilip, davalı yüklenici süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını da savunduğundan iş sahibinin ileri sürülen ayıpları öğrendiği tarih belirlenip öğrendiği tarihten itibaren BK"nın 362/III. maddesi gereğince derhal ihbar mükellefiyetini yerine getirip getirmediği tartışılıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yüklenici şirket hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, diğer bentlere göre davacının diğer temyiz itirazları ve davalı yüklenicinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2. bent uyarınca davacı, 3. bent gereğince davalı yüklenici ... A.Ş. yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin
davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalı .... ve Müş. A.Ş."ye verilmesine, 1.350,00 TL duruşma vekillik ücretinin de davacı iş sahibi Toki ile davalı yüklenici ...A.Ş."den karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ...A.Ş."ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.