21. Hukuk Dairesi 2017/5990 E. , 2018/1410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR
A)Davacı İstemi :
Davacı, borçlanarak ödemiş olduğu 3245 günlük sürenin, Türkiye"deki fiili hizmetinin bittiği 01/05/1980 tarihinden sonra yurtdışı hizmet süresinin başladığı 11/11/1980 tarihinden itibaren olacak şekilde düzeltilmesi ve bu ödemenin 11/11/1980-16/11/1989 tarihleri arasına mal edilmesi gerektiğinin, düzeltilen bu borçlanma tarih aralıklarına göre borçlandığı gün sayısı dikkate alınarak bağlanmış olan yaşlılık aylığının başlangıç tarihinden itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
B)Davalı Cevabı :
Kurum vekili; kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemece; 3201 sayılı Kanun"un 5" inci maddesinin 1" inci fıkrasına göre Kurumca borçlanma tahakkuk cetveli düzenlendiği, Kurumca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye (açıkca 25.10.1997-30.10.2006 tarihleri arasındaki 3245 gün için borçlanma imkanı tanınmıştır) ait borçlanma bedelinin de herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi nedeniyle Kurum"ca aylık hesabı yapılırken borçlanmaya konu süreyi 25.10.1997-30.10.2006 tarihleri arasına mal etmesinde hata olmadığı anlaşılmakla aylığın yeniden değerlendirilmesini gerektirir değişiklik olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davacı ,Mahkemece 3201 sayılı Kanunun 5/2. maddesinin göz önünde bulundurulmadığı, Kurumun bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, gerekçeleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince ; davacının, borçlanma talep dilekçesinde borçlanmak istediği süreyi 11/11/1980 – 31/10/2006 tarihleri arasında geçen çalışma sürelerinden 3245 günlük kısmı şeklinde açıkça belirttiği ,buna göre, 3201 sayılı Yasanın 5. maddesinin 1. fıkrası ile Yurt dışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması Ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca; davacının yurt dışı borçlanmasının talebine göre, 11/11/1980 – 16/11/1989 tarihleri arasında olacak şekilde mal edilmesi gerektiği halde Kurumca 25/10/1997 – 30/10/2006 tarihleri arasına mal edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile davacının, 01/10/2006 tarihli yurtdışı hizmet borçlanma bedelini ödediği 3245 günlük sürenin, davacının talebine göre 11/11/1980 – 16/11/1989 tarihleri arasına mal edilmesi gerektiğinin ve düzeltilen bu borçlanma tarih aralıklarına göre aylık bağlamaya esas yıllık kazanç dönemlerinin yeniden tespitiyle bağlanan yaşlılık aylığının bağlandığı tarihten itibaren intibakının yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
F)Temyiz :
Davalı vekili, Kurumca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödendiği gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 Sayılı Yasa"nın 5. maddesinde;
“Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır.’’ hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Kurum"a 31.10.2006 tarihinde intikal eden borçlanma talep dilekçesi ile yurt dışında geçen 11.11.1980-31.10.2006 tarihleri arasındaki çalışma sürelerinden 3245 günlük kısmı borçlanmak istediği, Kurum"ca düzenlenen tahakkuk cetvelinde 26.10.1997-30.10.2006 tarihleri arasındaki 3245 gün için borçlanma imkanı tanındığı, davacı tarafın tahakkuk cetvelindeki borçlanma bedelinin ihtirazi kayıt konulmadan 01.12.2006 tarihinde ödendiği ve Kurum"ca aylık hesabı yapılırken borçlanmaya konu süreyi 1997-2006 tarihleri arasına mal ettiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda 3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinin 1. fıkrasına göre, Kurum"ca yapılan borçlanma tahakkuk işlemi yerinde olduğu gibi Kurum"ca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi karşısında eldeki davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmadan, yazılı şekilde yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H) Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.02.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.