Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/3005
Karar No: 2017/1491
Karar Tarihi: 29.11.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/3005 Esas 2017/1491 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bir tazminat davası sonucunda, Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi daha sonra kararı bozmuş, ancak verilen kararın aynen uygulanması gerektiği yönündeki kararı onanmıştır. Hukuk Genel Kurulu, kararda yer alan kanun maddelerini (HMK 297-298) hatırlatarak, yerel mahkemenin direnme kararının ilk kararı takip eden bölümündeki hüküm fıkrasının bozulmamış olduğunu hatırlatmış, ancak mahkemenin bu kararda belirtilen ilkeleri takip etmediği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmuş ve HMK 297. maddesine uygun olarak yeniden karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu         2017/3005 E.  ,  2017/1491 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.05.2014 gün ve 2011/262 E. 2014/258 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10.03.2015 gün ve 2014/17468 E. 2015/3875 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın “hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi “(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
    a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
    (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü içermektedir.
    Aynı Kanun"un “Hükmün Yazılması” başlıklı 298. maddesinde ise:
    “(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.
    (2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    (3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.
    (4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.”
    hükmü yer almaktadır.
    Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denilebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Yerel mahkeme kararı, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bu nedenle, bozma kararından sonra mahkemece kurulacak yeni hüküm HMK"nın 297. maddesine uygun olarak oluşturulmalıdır.
    Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.10.2012 gün 2012/9-851 E., 2012/705 K. ve 14.05.2014 gün ve 2013/9-1989 E., 2014/657 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler vurgulanmıştır.
    Az yukarıda açıklanan nedenle, mahkemenin direnme kararı verilmesi sırasında, kararın hüküm fıkrasında yer alan ve bozmaya konu yapılmayan bölüm yönüyle de ilk hükümdeki gibi karar vermesi gerekmektedir.
    Yerel mahkeme kararı bu haliyle yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmayıp, ortada usulünce oluşturulmuş bir direnme kararı bulunmamaktadır.
    O halde, mahkemece HMK"nın 297. maddesine uygun şekilde direnme hükmü kurulması için işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulması gerekir.
    S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen usulü nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi