18. Ceza Dairesi 2016/16541 E. , 2016/17477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin hükmün temyiz edilemez olması nedeniyle, mahkemenin 31.03.2015 tarihli temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karara karşı, sanık tarafından yapılmış bir temyiz isteğinin bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ..."in tebliğnameye aykırı olarak, bu yöndeki temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2- Yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi halinde bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeyerek, TCK"nın 50/2. maddesine aykırı davranılmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Ancak;
a- Hükmün gerekçe kısmında sanığın, katılana yumrukla vurduğunun kabul edilmesi karşısında hüküm fıkrasında ceza belirlenirken TCK"nın 86/3-e maddesi gereğince arttırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
b- TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca adli para cezasının, infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılıklar, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, hüküm fıkrasının taksitlendirmeye ilişkin kısmındaki “10 eşit taksitte ödenmesine” ibaresinin önüne “birer ay ara ile” ibaresinin eklenmesi ve TCK"nın 86/3-e maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılarak, uygulamaya göre de sonuç cezanın “900 TL adli para cezası” olarak belirlenmesi biçiminde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.