Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/18906 Esas 2020/1856 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/18906
Karar No: 2020/1856
Karar Tarihi: 04.02.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/18906 Esas 2020/1856 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın iki mağdura karşı kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Sanık müdafiinin adli para cezalarının kesin nitelikte olduğuna dair talebi reddedilmiştir. Ancak, mağdurdaki yaralanmaların yaşamsal tehlike yaratıp yaratmadığına dair tüm tıbbi evrakların Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu karara dayanarak, adli para cezalarının tür ve miktarının 5320 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, kesinleşmiş olan bu cezaların temyiz taleplerinin reddedileceği belirtilmiştir. Kanunlar ise şu şekildedir: 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un geçici 2. maddesi, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi.
3. Ceza Dairesi         2019/18906 E.  ,  2020/1856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1)Sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ......"e karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
    2)Sanık ... hakkında mağdur ..."e karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    a)Mağdur ... hakkında Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 11.09.2015 tarihli raporuna göre "sağ 6. İKA ön aksiller hat seviyesinde 1 cm"lik, sağ 9. İKA ön aksiller hat seviyesinde 1 cm"lik kesilerin mevcut olduğu ve mağdurun yaşamsal tehlike geçirdiği" belirtilmiş olması karşısında, mağdurdaki yaralanmaların her birinin ayrı ayrı yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığına dair tüm tıbbi evrak ve grafilerin Adli Tıp Kurumuna gönderilerek rapor aldırıldıktan sonra, birden fazla yaşamsal tehlikeye neden olan yaralanması olması halinde, yaralanmanın niteliği, hedef alınan bölge, darbe sayısı gibi hususlar gözetilerek eylemin adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturma ihtimaline binaen delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 04.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.