7. Hukuk Dairesi 2021/188 E. , 2021/2711 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/03/2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07/05/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasası gereğince kurulan 36 No’lu Toprak Komisyonunun 26/11/1970 tarihli kararı ile Balıkesir Merkez Paşaköy Yapağı Mevkiinde bulunan 1133 No’lu mera parselinin 149.000 m²’lik kısmının mera olarak bırakılıp, kalan kısmının meyve ve bağ yeri olarak taşınmazın bulunduğu köyde 185 aileye dağıtımının yapıldığını, T 161 simgesi ile gösterilen yaklaşık 1769,02 m² miktarlı bölümün de davacı adına tahsis edildiğini, taşınmazın 1970 yılından bugüne nizasız fasılasız 42 yıldır amacına uygun olarak kullanıldını, Hazine tarafından davacı aleyhine Balıkesir 2. Sulh Hukuk Mahekemesinde açılmış olan 2005/1200 Esas, 2006/803 Karar sayılı dava dosyasında söz konusu yerin mera ve orman olmadığının tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edilmesi için idari birimlere yapılan yazılı başvuruya karşılık dava açılmaksızın işlem yapılamayacağının belirtildiğini ileri sürerek, taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili; zamanaşımı itirazında bulunmuş, taşınmazın mera olduğunun kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın mera özel sicilinde kayıtlı ve kadimden beri de mera nitelikli bir taşınmaz olduğunu 4342 sayılı Yasanın 14. maddesine göre özel sicilinde mera olarak gösterilen bir taşınmazın vasfı ve tahsis amacı değiştirilmeden başka bir amaçla kullanılmasının mümkün olmadığını, Balıkesir Mera Komisyonu tarafından da alınmış böyle bir karar bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 36 No’lu Toprak Komisyonunun 26/11/1970 tarihli kararı ile yapılan tahsis ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu 1133 parsel sayılı taşınmaz dosyada mevcut toplama tutanağına göre 13/10/1960 tarihinde 338.250 m² yüzölçümlü mera niteliği ile Paşaköy Köyü tüzel kişiliği adına tahdit ve tespit edilmiştir. 1970 yılında 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasası gereğince kurulan 36 No’lu Toprak Tevzi Komisyonu tarafından 1133 parsel sayılı taşınmazın 149.000 m²’lik kısmı mera olarak bırakılmış, kalan kısmı ise meyve ve bağ yeri olarak taşınmazın bulunduğu köydeki 185 kişiye kura çekme usulüyle dağıtılmıştır. Bu kapsamda T 161 simgesi ile gösterilen yaklaşık 1769,02 m²’lik bölümde davacı adına tahsis edilmiştir. Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 1971/368 Esas sayılı dosyası ile bölgenin orman olduğu iddiası ile dava açılmış ise de, yapılan yargılama sonucunda ve Orman İşletme Müdürlüğünün 23/05/2006 tarihli cevabi yazısına göre Paşaköy Köyü sınırları içerisinde orman tahdit çalışmasının yapılmadığı, ormansız köy olarak kayıtlara geçtiği ve 1133 parsel sayılı taşınmazın orman ile bir ilişiğinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Balıkesir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/1200 Esas, 2006/803 Esas, sayılı dosyasında davacı Hazine tarafından davalı ... aleyhine 1133 parselde T 161 simgesi ile gösterilen 1769,02 m²’lik mera alanına tarla yapmak suretiyle elattığı gerekçesiyle açılan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemli davada, dava konusu taşınmazın mera niteliğini kaybettiği ve davalı ...’ün bu yeri kullanmakta haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, temyiz üzerine 14. Hukuk Dairesinin 03/10/2007 tarih ve 2007/9507- 11340 Esas ve Karar sayılı ilamı ile karar onanmıştır.
Dava konusu taşınmaz başında 05/08/2014 tarihinde keşif yapılmış, fenni ve ziraatçi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda dava konusu T 161 simgesi ile gösterilen bölümün 4753 sayılı Yasaya göre dağıtılan yerlerden olduğu, 1769,02 m² yüzölçümü ile davacıya tahsis edilen yerin o tarihten beri davacı tarafından kullanıldığı, 1133 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Yasanın 22-a maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda 123 ada 50 parsel numarasını aldığı, taşınmazın halen sürülü olduğu, uzun yıllardır aralıksız olarak tarımsal amaçlı ve tarla olarak kullandığı, kendisi ile aynı özelliklere sahip tarla özelliği taşıyan tarım arazileri ile çevrili olduğu, zeminde mera bitkilerinin bulunmadığı, hali hazırda mera özelliği taşımadığı, 3. sınıf tarım arazisi yani tarla vasfında olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir.
Açıklanan bu durum itibariyle, dava konusu taşınmazın davacı lehine edinme koşulları oluşmuş bulunduğundan, davanın kabulü ve karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.