Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4797 Esas 2019/619 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Davacı vekili, personel çalıştırılmasına dair hizmet alımı ihalesi yapıldığını, bu ihalelerden birini de davalı ... Ltd. Şti"nin kazandığını, davalı ile birim fiyat hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, ... bitirme tarihi olan 31/12/2012 sonrasında davacının işçi, ihtiyacı olmadığından ihale yapılmadığını ve aralarındaki ilişkinin sona erdiğini, davalı şirketin çalışanları olan dava dışı ... tarafından ... Mahkemesinin 2013/940 - 2013/344 E sayılı dosyaları üzerine işçi alacaklarının tahsili talebi ile dava açıldığını ve işyerini son devralan davalı şirketin sorumlu tutularak davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararlarının ... takiplerine konu edilerek farklı tarihlerde işçilere ödemeler yapıldığını ileri sürerek toplam 23.326,16 TL.nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, savunma yapmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşme eki olan teknik şartname hükümleri dikkate alınacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılıma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçinin kıdem tazminatından son işveren işçiye karşı sorumludur. Ancak iç ilişkide kıdemin oluştuğu süre içinde işçinin çalıştığı işverenler işçiyi çalıştırdıkları süre ile orantılı olarak sorumlu olurlar. Bu durum üzerinde durulmadan kıdem tazminatı ödemesinden sadece davalının sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.