Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/21019
Karar No: 2014/10226
Karar Tarihi: 28.04.2014

Hakaret - verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/21019 Esas 2014/10226 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2013/21019 E.  ,  2014/10226 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Hakaret, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
    Hüküm : TCK"nın 125/1, 125/4, 62; 136/1, 62, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve katılan vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) Hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL"ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL dahil) adli para cezalarının 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu anlaşılmakla; 24.12.2009 tarihinde verilen 2000 TL"den ibaret mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve katılan vekillerinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
    B) Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    Belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi, TCK"nın 136/1. maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında suç olarak tanımlanmış olup, eylemin; kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak ya da belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle gerçekleşmesi hali, aynı Kanunun 137. maddesinde cezada artırım nedeni olarak öngörülmüştür.
    Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA"sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir; ancak, herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler, yasal anlamda “kişisel veri” olarak değerlendirilemez, aksinin kabulü; anılan maddenin uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçlar doğurur, bu nedenle, bir kişisel bilginin, açıklanan anlamda “kişisel veri” kabul edilip edilmeyeceğine karar verilirken, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da ayrıca tespit edilmesi gerekir.
    Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yazı işleri müdürü olarak görev yaptığı Başkent Gündem Gazetesi"nin 18.03.2009 tarih ve 78 sayılı nüshasının 1 ve 4. sayfalarında yayınlanan, “Ele Geçirdiğimiz Gizli Dosyayı Açıklamaya Devam Ediyoruz-Ne Mutlu Ahmet"im Ne Mutlu!” başlıklı haberde, Ankara ili Etimesgut ilçesi Halk Ekmek Fabrikasında daha önce müdür olarak görev yapan İ.I. adlı kişinin bir siyasi partiye gönderdiği dilekçeden alıntı yapılarak hazırlanan 23 alt başlıkta, halen anılan kurumun müdürü olan katılanın usulsüz işlemlerle haksız menfaatler temin ettiğine dair açıklamalara ve katılana ait adli sicil kaydına yer verildiği olayda,
    Yayınlanan haberin içeriği ve yayınlanma tarihine nazaran, kamu yararı bulunmadığı ve hiç gerekmediği halde, katılanın adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı, nüfusa kayıtlı olduğu il gibi nüfus bilgilerini ve 3167 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sabıkalarını gösteren 28.12.2005 tarihli adli sicil kaydını, hukuka aykırı şekilde ele geçirip, tüm ayrıntılarıyla okuyucunun görgüsüne sunan sanığın, ölçülülük ilkesine uygun davranarak, basının haber verme hakkı sınırları içerisinde hareket ettiği ve hukuka uygun çerçevenin dışına çıkmadığı kabul edilemeyeceğinden,
    Katılanın kişisel veri niteliğindeki adli sicil kaydını hukuka aykırı olarak ele geçirip yayınlayan sanık hakkında TCK"nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta, katılan vekillerinin hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmiş olmasına ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
    1- TCK"’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınmak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi,
    2- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve sanık hakkında belirlenen tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
    3- Sanık müdafii hükmün verildiği 24.12.2009 tarihli son oturumda, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, lehe olan yasa hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği halde, taksitlendirme talebini de içeren bu istek hakkında bir karar verilmemesi,
    4- Katılanın maddi bir zararının belirlenmediği olayda, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, takdiri indirim maddesi uygulanarak cezasında indirim yapılan, hükmedilen 10 ay hapis cezası adli para cezasına çevrilen ve adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, CMK"nın 231/6. madde ve fıkrasında gösterilen objektif ve sübjektif koşullar değerlendirilmeksizin, “Sanık hakkında CMK 231/6 maddesinde öngörülen şartlar oluşmadığından” şeklindeki, gerekçeden yoksun ibareye dayalı olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, kanuna aykırı,
    5- Hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü ve TCK"nın 136/1. maddesinde öngörülen ceza miktarına göre, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve katılan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi