Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 784 ve 908 parsel sayılı taşınmazların kayden davacılara ait olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, maliki oldukları taşınmazlara davalıların duvar yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ayrıca komşuluk hukukuna aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece yapılan keşif sonucu taş duvarın krokide (A) ile gösterilen 2.60 m²"lik bölümün 784 parselde, (B) ile gösterilen 2.27 m²"lik bölümün ise 908 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu, ancak komşuluk hukukunu ihlal eden bir durumun bulunmadığı belirlenmiştir. O halde, çekişmeye konu duvarın komşuluk hukukuna aykırı olarak davacıları zararlandıran bir durumun bulunmadığı saptanarak bu istek yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu hususa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, bilirkişi raporunda değinildiği üzere davacılara ait duvarın 784 ve 908 parsel sayılı taşınmazlara taşkın olduğu sabittir. Ne varki; dava dosyası içinde bulunan Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/80 Değişik İş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda da duvarın 784 ve 908 parsel sayılı taşınmazlara taşkın olduğu belirlenmiş olmakla birlikte tecavüzlü alanların yüzölçümünün farklı hesaplandığı görülmüştür. Bilindiği üzere, bu tür yıkım istekli davalarda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmeden sonuca gidilmesi halinde ileride telafisi imkansız zararların oluşabileceği gözardı edilemez. Hal böyle Olunca, yerinde yeniden keşif yapılarak her iki rapor ve krokinin yerine uygulanması, çekişmeli duvarın konumunun denetime olanak verecek şekilde açıkça belirlenmesi, önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, ondan sonra elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmesi için karar bozulmalıdır. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.