14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19041 Karar No: 2020/7120 Karar Tarihi: 11.11.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/19041 Esas 2020/7120 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/19041 E. , 2020/7120 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Davada 18.12.1971 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi hükmü gereğince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen 1086 sayılı HUMK’nın 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç sorunu, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Konusu taşınır veya taşınmaz mal olan davalarda görevli mahkeme yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 2/1 maddesi gereğince asliye hukuk mahkemeleridir. Ancak 6100 sayılı HMK"nın geçici 1/1 maddesi “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanun"un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 23.12.2010 tarihinde açılmış bulunduğundan görevli mahkemenin eski 1086 sayılı HUMK hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduklarından hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. Somut olayda; mahkemece mahallinde yapılan keşifte dava konusu taşınmazların değeri 40.640,00TL, 35.255,20 TL, ve 38.904,29TL olduğu tespit edilmiştir. Buna göre dava değeri toplam 114.799,49 TL değerinde olup dava tarihi itibariyle sulh hukuk mahkemesinin görev sınırı olan 7.230,00TL üzerindedir. Bu halde taşınmazın keşifte belirlenen dava tarihi itibariyle gerçek değerine göre görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken görev hususu gözden kaçırılarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 11.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.