Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7083 Esas 2016/4781 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat (CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince)

Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Katılan şirket ile sanık arasında finansal kiralama kanunu çerçevesinde 03/06/2008 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin düzenlendiği ve bu sözleşmeye istinaden mülkiyeti katılana ait olan bir adet ithal balya makinesinin sanığa teslim edildiği, ancak sanığın finansal kiralamadan kaynaklanan borcunu ödemediği ve bu nedenle katılan şirket tarafından çekilen ihtarname ve verilen sürelere rağmen kira borcunu ödemediği gibi katılan şirkete ait olan balya makinesini de teslim etmediği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1- Sanığın konuyla ilgili savunmasında, katılan şirket aracılığı ile ... isimli..."da faaliyet gösteren bir şirketten balya makinesi alacağını, bu nedenle finansal kiralamadan gelen görevlilerin kendisine şirketin önünde evrakları imzalattığını ancak balya makinesinin kendisine hiç teslim edilmediğini ve söz konusu şirketin kendi durumunda olan bir çok kişiyi dolandırarak ortalıktan kaybolduğunu beyan etmesi karşısında, sanık savunmasında beyan edilen satıcı firma ile sözleşmeye ek noter onaylı faturada satıcı firmanın da farklı olduğu hususları göz önüne alınarak, sanığın dolandırıldığına yönelik bir şikayetinin bulunup bulunmadığı, yada savunmasında beyan edildiği şekilde başkaca mağdurların olduğu bir savcılık soruşturması yada ceza davası bulunup bulunmadığının ilgili savcılıktan ve sanıktan sorularak, varsa akıbetinin araştırılması,
2- Suça konu balya makinesinin sanığa teslim edildiğine dair, sözleşme ekindeki tarihsiz ve isimsiz tesellüm belgesi üzerindeki imzaların, dosyada mevcut noter onaylı finansal kiralama sözleşmesinde kefil imzası ile benzer olduğunun basit gözlemle anlaşılması karşısında, bu imzaların kime ait olduğu sanıktan da sorulup,
sözleşmede açık kimlik bilgileri yer alan kefillerin tanık sıfatıyla, malın teslim edilip edilmediği hususlarında beyanlarının alınması, gerekirse imza incelemesi yaptırılması,
3- Sanığın borcun ödenmesine ve malın iade edilmesine dair katılan şirket tarafından kendisine gönderilen ihtarnameyi aldığına yönelik beyanları ve dosyada mevcut noter tebliğ şerhinden söz konusu ihtarnamenin sanığa 30/01/2009 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında sanığın buna karşılık malı teslim almadığına yönelik bir cevabi ihtarname çekip çekmediğinin yada katılan şirket yada satıcı firma aleyhine tespit davası açıp açmadığının sorulması; katılan vekilinin temyiz dilekçesinde bildirdiği istihkak davasının mahkemesinden sorulup o davadaki, sanık/davalı beyanlarının ve gerekçeli kararın mahkemesinden sorularak onaylı suretlerinin getirtilmesi,
4- Karara gerekçe yapılan benzer olaylara ilişkin tanık ifadelerinin, dava konusu somut olayla irtibatını kurmaya yarar belgeler de eklenerek ve denetime imkan verecek şekilde onaylı suretlerinin dosyaya eklenmesi, ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut beyanlarına itibar edilerek eksik araştırmayla beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.