(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/4577 E. , 2012/7164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, 24.08.2009 tarihinde yaptığı icra takibi ile, 2009 Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları kirasını istemiştir. Davalı, kiralananı 20.07.2009 tarihinde tahliye ettiğini, Temmuz ayı kirasını ödediğini, sonraki aylar kira parasının istenemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece, davalının Temmuz ayı kirasını ödediğini ispatlayamadığı, Ağustos ve Eylül ayı kiraları yönünden ise, davalının dönem sonuna kadar kira parasından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının Ağustos ve Eylül ayları kira paralarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; takibe esas alınan ve davada dayanılan 01.10.2005 tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın 2009 Temmuz ayı sonu itibariyle tahliye edildiği de tarafların kabulündedir.
Borçlar Kanununun 249. maddesine göre; kira sözleşmelerinde kiralayana ait edim, kiralananı kiracıya teslim etmek ve kira süresi boyunca onu kiracının kullanımına elverişli bulundurmaktır. Borçlar Kanununun 256 ve 257. maddelerine göre kiracının edimi ise, kira paralarını ödemek, kiralananı sözleşmeye uygun şekilde kullanıp süre sonunda iade etmektir.
Taraflar, kira sözleşmesinde, kiralananın istenirse tek taraflı bildirimde bulunmak üzere kira sözleşmesinin bitiminden önce tahliye edilebileceğini kararlaştırabilirler. Sözleşmede, kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi tanınmadan kiracının, kiralayanın bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış sayılır. Böylesi bir durumda kiracı, kiralayananın bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur. Ne var ki, Borçlar Kanununun 98. maddesi yollamasıyla sözleşmelere de uygulanması gereken 44. maddesi uyarınca, kiralayan da, kiralananı aynı koşullarla yeniden kiraya vermek konusunda gereken çabayı göstermeli ve böylece zararın artmasına sebebiyet vermemelidir. Aksi takdirde, artmasına sebep olduğu zarar tutarını kiracıdan isteyemez.
Bu durumda mahkemece, mahallinde keşif yapılmak suretiyle, kiralananın aynı koşullarla 2009 yılı Temmuz ayı sonundan itibaren yeniden kiralanabileceği makul sürenin bilirkişi aracılığıyla tespiti ile bu süreyle sınırlı olarak kira parasından sorumlu tutulması gerekirken, hatalı gerekçeyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.05.2012 tarihinde oybilirliği ile karar verildi.