7. Hukuk Dairesi 2016/14865 E. , 2016/9719 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı davalının emekli kooperatif müdürü olduğunu , çalışma döneminde zimmetine para geçirdiğinin tespit edildiğini, davacı hakkında halen derdest olan... İş Mahkemesinin 2015/394 Esas sayılı dosyasında 20.486,98 TL için dava açıldığını, ancak davada talep edilmeyen 57.359,03 TL daha zimmetinin ortaya çıktığının bu nedenle mal varlığı olmayan davalının mallarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “...Davalıya itham edilen "zimmet" fiili haksız fiil olup, 6098 sayılı Borçlar Kanun"un 49. Maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanun"un 41. Maddesine göre, borçlu haksız fiil tarihi itibariyle mütemerrit olacağından ve yukarıya alıntısı yapılan dosyalarda borcunu ödemek için herhangi bir mal varlığı da bulunmadığı gözlendiğinden ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu “ gerekçesi ile İhtiyati Haciz isteğinin kabulüne, 57,359,03 TL için İ.İ.K. 257 ve devamı maddeleri uyarınca borçlunun yedinde veya 3. Şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallar ve alacakları ile diğer haklarının % 15 oranında teminatla ihtiyaten haczine karar verilmiş, davacı Kurum tarafından da .... İcra Müdürlüğünün 2016/1466 sayılı takibi ile icra takibine geçilmiş, ancak borçlunun süresinde itirazı üzerine takip durmuştur.
İtiraz Eden (davalı), ihtiyati haciz verilme koşullarının oluşmadığını, malvarlığını kaçırmadığını, daimi bir ikametinin bulunduğunu iddia ettiği alacaklarının yargılamayı gerektirdiğini belirterek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş, mahkemece 22.03.2016 tarihli ek kararla itirazın reddine karar verilmiştir.
Talep ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin kararın temyizen kaldırılması talebidir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 257.maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258.maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265.maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yeralmaktadır.
İİK"nun 257 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; daha davası bile açılmamış bir alacak için ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Her ne kadar davacı hakkında Mersin 2. İş Mahkemesinin 2015/394 Esas sayılı dosyasında 20.486,98 TL için açılmış bir dava varsa da mahkemece bu dava dosyası getirtilip incelenmemiştir. Ortada yapılan bir yargılama, alınan bir bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Bu itibarla dava konusu edilen alacakların varlığı ya da yokluğu veya miktarı belli değildir ve yargılamayı gerektirmektedir. Bu durumda ihtiyati haciz talep eden davacının, alacaklarını ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığını ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemez. Başka bir anlatımla davacı ihtiyati haciz için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu nedenle ihtiyati tedbire (hacze) itirazın kabulü ile verilen ihtiyati tedbirin (haczin) kaldırılması gerekirken itirazın reddi hatalı olmuştur.
O halde itiraz eden davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/05/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.