13. Hukuk Dairesi 2012/25126 E. , 2013/8177 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki borç tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankaya ait kredi kartını kullandığını ve borcunu kapatmak için davalı bankaya başvurduğunu, üzerinde mutabakata varılacak kat"i borç bakiyesine ilişkin görüşmelerden sonuç alınamadığını ve bankanın takip yapmayarak uyuşmazlığı bilerek sürdürdüğünü, bankanın ödeme planında gösterilen 5.272,56 TL anapara ve 1.368,30 TL faiz hesabına itiraz ettiğini, bu hesaplamanın yanlış ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme planı içerisinde gösterilen masrafın alınmaması gerektiğini ileri sürerek davalı bankaya olan borcunun bilirkişi vasıtasıyla yasalara uygun olarak hesaplanarak borçlu olduğu miktarın tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 5464 sayılı yasa gereğince davacının kendilerine müracaat etmiş olup aralarında protokol düzenlendiğini ve davacı tarafından imzalanmış olduğunu, ödeme planının kanuna uygun olarak hazırlanmış olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının bankaya dava tarihi itibariyle 7.485,69 TL borçlu bulunduğu, bu borcun davanın devamı sırasında kısmen ödendiği anlaşıldığından borcun bu suretle tespitine, davacının borçlu olmadığının tespiti isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmişitr.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacının davalı bankaya ait kredi kartı nedeni ile meydana gelen borcunun tespitine ilişkindir. Dosya üzerinden inceleme yapılması için mahkemece ... Ünversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden oluşturulan iki farklı heyetten rapor aldırılmış olup, dosyaya sunulan her iki bilirkişi raporunun da hüküm vermeye yeterli açıklıkta olmadığı belirtilerek dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi emekli banka müdürü 20.10.2010 tarihli raporunda; davacının 5464 sayılı yasanın geçici 4. maddesinden yararlanma hakkının bulunduğunu, davacının 05.04.2006 başvuru tarihi itibariyle davalı bankaya toplam 7.485,69.TL borçlu bulunduğunu, davalı bankaca düzenlenen geri ödeme planında davacı lehine daha düşük miktar olarak 7.470.TL lik borç tespit edilmiş olduğunun görüldüğünü, buna göre davalı bankaca 5464 S.Y.’ nın geçici 4. maddesine uygun olarak hesaplama yapıldığının tespit edildiğini, davacı tarafından toplam 6.225.TL’ lik ödeme yapılmış olduğunu, bununla birlikte davalı banka tarafından ibraz edilen 04.12.2008 tarihli belgede takip hesabının 02.11.2007 tarihinde kapatıldığı, müşteriden tahsil edilen masraf tutarının da 834,93.TL olduğunun belirtilmiş olduğunu, buradan hareketle dava tarihinden sonra dava konusu kredi kartı hesabı borcunun kapatılmış olduğunu, bankaca yasaya aykırı bir geri ödeme düzenlendiği iddiasının yerinde olmadığını belirtmiştir. Bilirkişi, ayrıntısı ile az yukarıda belirtilen raporunda çelişkili ifadeler kullanarak dava tarihi itibariyle davacının davalı bankaya 7.485,69 TL borçlu bulunduğunu tespit ettiğini söyleyip devamında davacı tarafından borcuna istinaden davalı bankaya 6.225 TL ödeme yapıldığını belirtip, sonuç olarak dava tarihinden sonra dava konusu kredi kartı hesabı borcunun kapatılmış olduğu kanaatinde olduğunu söylemiştir.. Raporda hazırlanan çizelgelerde de ödeme yapıldığı belirtilen miktar 6.225 TL, davacının borçlu olduğu miktar 7.485,69 TL olduğu belirtilmesine rağmen raporun sonuç kısmında davacının borcunun kalmadığı söylenmiştir. Mahkemece rapordaki bu çelişkili ifadeden hareketle davacının davalı bankaya dava tarihi itibariyle 7.485,69.-TL borçlu bulunuğu, bu borcun davanın devamı sırasında kısmen ödendiği anlaşıldığından borcun bu suretle tespitine, borçlu olmadığının tespiti isteminin reddine karar verilmiş ve davacının yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin istemi davaya uzatmaya yönelik olduğu kabul edilerek reddedilmiştir. Davacı, dava tarihinden önce ve sonra davalı bankaya olan borcuna istinaden bilirkişi raporunda belirtilen 6.225 TL ödemeden daha fazla ödeme yaptığını ve buna ilişkin delillerin de dosya içerisinde bulunduğunu belirtmiş ve bu hususu temyiz dilekçisinde de yinelemiş olmasına göre, davacının itirazlarını karşılayacak, rapordaki çelişkiyi giderecek ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde yeniden bilirkişi raporu alınması ve neticesine göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ikinci bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 2.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.