Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12858
Karar No: 2020/1334
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/12858 Esas 2020/1334 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/12858 E.  ,  2020/1334 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin Rusya"nın Noyabrsk şehrinde yer alan iş yerinde 27.11.2007 - 12.11.2014 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, kanuni senelik izni için eşi ve oğlu ile birlikte Türkiye’ye tatile gelen müvekkilinin izin dönüşü 12.11.2014 tarihinde uçak saatini öğrenmek için davalı şirketin merkez ofisine gittiğinde gerekçe bildirilmeden işine son verildiğini, dönüş uçak bileti alınmadığının söylendiğini, lojistik şef yardımcısı olarak çalışan müvekkilinin en son net maaşının 2.500,00 USD olduğunu, davalı şirket bünyesinde çalışma saatlerinin 08:30-19:00 arasında olduğunu, öğlen bir saat yemek molası dışında başka dinlenme arası olmadığını, işlerin yoğunluğu sebebiyle müvekkilinin hemen hemen her gün mesaiye kaldığını, davalı tarafça hiç fazla mesaisi ücreti ödenmediğini, müvekkilinin ayda en az 2 kez hafta tatilini kullanamadığını, davalı tarafça son yıl yıllık izin ücretinin ödenmediğini ileri sürerek,kıdem ve ihbar tazminatı,fazla mesai ücreti,hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevabında özetle; davacının en son aylık ücretinin 1.596 USD olduğunu, bu hususun dosyaya sundukları bordrolarla sabit olduğunu, davacının ücret iddiasını ve emsal ücret araştırmasını kabul etmediklerini, davacı müvekkil şirkette 26.11.2007-11.09.2014 tarihleri arasında çalıştığını, iddia edilen çalışma saatleri ve günlerinin gerçeğe aykırı olduğunu, bir insanın bahse konu saatlerde sıcaklığın -40 derecelere kadar düştüğü bir bölgede hiç durmadan aralıksız çalışılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, lojistik şef yardımcısı olarak çalışan davacının iş akdinin İş Kanununun m.25/II-e maddesi uyarınca “işverenin güvenini kötüye kullanması” üzerine haklı nedenle derhal feshedildiğini, 22.08.2014 tarihli davacının el yazısı ile hazırladığı ve imzasının bulunduğu tutanakta; davacının amirlerinin izni olmaksızın kamp sahasından çıkan metal hurdaları 144.780 Ruble bedelle sattığını beyan ettiği, satıştan bir ay sonra yayınladığı satış tutanağının ekindeki fotoğraflarda da görüldüğü üzere söz konusu metal hurdaların değerinin 5.200-6.000 Ruble arasında değiştiğini, davacının 04.09.2014 tarihinde müvekkili şirketin muhasebesine yalnızca 90.000 ruble teslim ettiğini, metal hurdaları 3.800 Rubleden sattığını bildirdiğini, müvekkil şirket muhasebesinin eksik bedel teslim edildiğini 04.09.2014 tarihinde öğrendiğini, bunun üzerine 11.09.2014 tarihinde 6 iş günü içerisinde iş akdinin haklı nedenle derhal feshedildiğini savunarak,davanın reddini istemiştir
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece özetle; SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde; davacının davalı işverene ait işyerinde 27.11.2007-14.10.2014 tarihleri arasındaki dönemde 6 yıl 10 ay 19 gün süre ile en son 5.428,78TL net ve 8.632,09TL brüt ücretle çalıştığı,davalı tarafça davacının gerçekleştirdiği belirtilen usulsüzlüklerle ilgili olarak dosyaya sunulan tutanaklarda 11.09.2014 tarihinde davacının 54.780 Rubleyi kasaya teslim etmediği tespiti yapıldığı,iş akdinin fesih tarihi bakımından taraflar arasında mutabakat bulunmadığı,davalı şirket tarafından SGK’na intikal ettirilen işten ayrılış bildirgesinde davacının işten çıkış tarihi 14.10.2014 olarak, işten çıkış nedeni ise “22 kodu” ile “diğer nedenler” olarak bildirildiği,aksi ispat edilemeyen resmi bildirimlere itibar edilerek davacının iş akdinin 14.10.2014 tarihinde ”29 kodunda” “İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” olarak feshedilmediği, bunun dışında kalan diğer fesih nedenlerine dayalı olarak feshedildiği, diğer taraftan davalı tarafça feshe dayanak olduğu iddia edilen olayın öğrenilme tarihinin 04.09.2014 ile işten çıkış tarihi olan 14.10.2014 tarihi arasında 4857 sayılı İş Kanununun 26. maddesinde öngörülen altı işgünlük hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, davalının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğine yönelik davalı savunmasına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, davacının işverenin bildirimsiz ve haklı nedene dayanmayan feshi nedeni ile kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı,ayrıca davacının fazla mesai yaptığı, hafta tatillerinde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının fazla mesai ve hafta tatili ücret alacağının bulunduğunun anlaşıldığı,bunun yanında her ne kadar davacı tarafça yıllık ücretli izin alacağı talebinde bulunulmuş ise de davacının hak ettiği izinlerini kullandığı anlaşılmakla,izin alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin de imzasını taşıyan ve fazla mesai tahakkuku bulunan bodrolara ait ayların fazla mesai hesabında dışlanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi