Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17636
Karar No: 2016/2416
Karar Tarihi: 23.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17636 Esas 2016/2416 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı Belediye Başkanlığı'nın, müvekkilinin adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davalı adına tescil edilmesi ve müvekkilinin taşınmazın değerinin ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasına karşı yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, dava açıldıktan sonra taşınmazın dahil edildiği belediyenin dahili davalı olarak kabul edilmesi sonucu hüküm yanılgılı değerlendirme ile tesis edildiği gerekçesiyle bozulmuştur. HMUK'nun 38. ve 58. maddelerinde dava açıldıktan sonra dahili dava şeklinde bir müessese bulunmadığı, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişiler dışında hüküm kurulamayacağı, mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava edilerek yargılama yapılmasının uygun olmadığı belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2015/17636 E.  ,  2016/2416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 207 ada 5 parsel nolu taşınmazın müvekkili adına kayıtlı iken davalı ... Başkanlığının .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/392 Esas sayılı dosyasında açtığı dava sonucunda, tapu kaydının iptal edilerek davalı idare adına tescil edildiğini, taşınmazın değerinin müvekkiline ödenmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davacının herhangi bir hak talebinde bulunamayacağını belirtererek, davanın reddini savunmuştur.
    Davaya dahil edilen .... Belediyesi Başkanlığı vekili dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 05/12/2012 tarihli ve 6360 sayılı yasanın 36.maddesi uyarınca ilk mahalli seçimin yapıldığı tarih olan 30/03/2014 tarihi itibariyle Etimesgut ilçesi sınırlarına dahil edildiğini, taşınmazın aynından doğan davaların HMK"nun 12.maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceğini, ayrıca HMK"nun 6.maddesi uyarınca davanın genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerektiğini, bu nedenle davaya bakmaya ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yetkili olduğunu savunarak, davanın yetki, olmadığı takdirde husumet yönünden reddini savunmuştur.
    Mahkemece;
    ""Davanın açıldığı tarihte mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu ve yetki konusunda bir itiraz mevcut değil ise de, dava açıldıktan sonra davaya konu taşınmazın Etimesgut Belediyesi"ne dahil edildiği, bu nedenle davalı sıfatıyla ... davaya dahil edilmiştir.
    Davalı ... vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde, davanın genel mahkeme olan davalının ikametgah mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların HMK"nun 6.maddesi gereğince, genel yetki kuralı olan davalının yerleşim yeri mahkemelerinde görüleceğinin açık olduğu, davalı vekili de süresinde yetki itirazında bulunmuş olmasına göre, davanın yer itibariyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yetkisi içerisinde kaldığı kanaati oluşmuştur. "" gerekçesiyle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Türk hukuk sisteminde hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. İhbar olunan kimse davada davalı sıfatının kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz.
    Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dava bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya bir kaçına karşı açılmış ise bu halde, dava sıfat yokluğundan reddedilemez. Mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya bir süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil ederse davaya devam etmesi gerekir. Davanın teşmili müessesesi uygulamada “dahili davalı” olarak nitelendirmekte olup, davayı teşmil eden davacının bu işlem için ayrı bir başvuru harcı ödemesi gerekir. Gerekli harç ödenmez ise mahkeme davacının davanın teşmili talebini inceleme konusu yapılamaz ve davanın teşmil edildiği kişi ihbar olunan üçüncü kişi olarak kabul edilir, aleyhine hüküm kurulamaz.
    HMUK.38 md., ...58 md. hükmüne göre dava açıldıktan sonra davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır.
    6100 sayılı HMK"nunda dahili dava şeklinde bir müessese bulunmamakta olup; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişiler dışında hüküm kurulamayacağı gibi mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava edilerek yargılama yapılması uygun da görülmemektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; Usul Yasasında dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almadığı gözetilmeden, .... Belediyesi Başkanlığının dahili davalı olarak kabulü ile yetki itirazının kabul edilmesi sonucu, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi