3. Hukuk Dairesi 2015/17636 E. , 2016/2416 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 207 ada 5 parsel nolu taşınmazın müvekkili adına kayıtlı iken davalı ... Başkanlığının .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/392 Esas sayılı dosyasında açtığı dava sonucunda, tapu kaydının iptal edilerek davalı idare adına tescil edildiğini, taşınmazın değerinin müvekkiline ödenmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davacının herhangi bir hak talebinde bulunamayacağını belirtererek, davanın reddini savunmuştur.
Davaya dahil edilen .... Belediyesi Başkanlığı vekili dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 05/12/2012 tarihli ve 6360 sayılı yasanın 36.maddesi uyarınca ilk mahalli seçimin yapıldığı tarih olan 30/03/2014 tarihi itibariyle Etimesgut ilçesi sınırlarına dahil edildiğini, taşınmazın aynından doğan davaların HMK"nun 12.maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceğini, ayrıca HMK"nun 6.maddesi uyarınca davanın genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerektiğini, bu nedenle davaya bakmaya ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yetkili olduğunu savunarak, davanın yetki, olmadığı takdirde husumet yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece;
""Davanın açıldığı tarihte mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu ve yetki konusunda bir itiraz mevcut değil ise de, dava açıldıktan sonra davaya konu taşınmazın Etimesgut Belediyesi"ne dahil edildiği, bu nedenle davalı sıfatıyla ... davaya dahil edilmiştir.
Davalı ... vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde, davanın genel mahkeme olan davalının ikametgah mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunmuştur.
Davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların HMK"nun 6.maddesi gereğince, genel yetki kuralı olan davalının yerleşim yeri mahkemelerinde görüleceğinin açık olduğu, davalı vekili de süresinde yetki itirazında bulunmuş olmasına göre, davanın yer itibariyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yetkisi içerisinde kaldığı kanaati oluşmuştur. "" gerekçesiyle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk hukuk sisteminde hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. İhbar olunan kimse davada davalı sıfatının kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz.
Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dava bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya bir kaçına karşı açılmış ise bu halde, dava sıfat yokluğundan reddedilemez. Mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya bir süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil ederse davaya devam etmesi gerekir. Davanın teşmili müessesesi uygulamada “dahili davalı” olarak nitelendirmekte olup, davayı teşmil eden davacının bu işlem için ayrı bir başvuru harcı ödemesi gerekir. Gerekli harç ödenmez ise mahkeme davacının davanın teşmili talebini inceleme konusu yapılamaz ve davanın teşmil edildiği kişi ihbar olunan üçüncü kişi olarak kabul edilir, aleyhine hüküm kurulamaz.
HMUK.38 md., ...58 md. hükmüne göre dava açıldıktan sonra davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır.
6100 sayılı HMK"nunda dahili dava şeklinde bir müessese bulunmamakta olup; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişiler dışında hüküm kurulamayacağı gibi mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava edilerek yargılama yapılması uygun da görülmemektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; Usul Yasasında dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almadığı gözetilmeden, .... Belediyesi Başkanlığının dahili davalı olarak kabulü ile yetki itirazının kabul edilmesi sonucu, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.