
Esas No: 2015/1733
Karar No: 2015/3355
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/1733 Esas 2015/3355 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Asıl dava, hak sahibi konumunda yer alan davacı-birleşen dosya davalısına bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ve menfi tespit istemine,birleşen dava ise yersiz ödendiği iddia olunan aylıkların tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı-birleşen dosya davalısının tüm, davalı-birleşen dosya davacısı Kurum vekilinin ise aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) a) İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
İİK 67/2. maddesindeki “ %40"dan ” ibaresi, 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile %20"sinden şeklinde değiştirilmiştir. 6352 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile İİK"na eklenen geçici 10. maddeye göre, bu kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir. Geçici 10. maddesindeki “ takip işlemleri” ibaresini takip talebi olarak anlamak gerekir. Bu durumda 6352. sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %40 olarak uygulanacaktır.
Dava konusu somut olayda; takip konusu asıl alacağın likit, yani belirgin olması karşısında, borçlunun, asıl alacak üzerinden hesaplanacak asgari %20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde icra inkar tazminatına yönelik istemin reddine karar verilmiş olması,
b) Birleşen dava bakımından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/1. maddesine göre yargılama harç ve giderlerinden davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm kurulan tarafın sorumlu olacağına dair düzenleme ile, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 15. maddesine göre “Yargı Harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nisbi esas üzerinden, ... alınır.” düzenlenmesi gözetilerek, aleyhine hüküm kurulan birleşen dosya davalısından nispi karar ve ilam harcı ile SGK harçtan muaf olduğundan dava açılırken yatırılmayan başvuru harcının alınmaması,
c) Birleşen dava bakımından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı kurum yararına, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmemesi, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 5. satırının hükümden çıkarılmasına ve yerine “Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 8. satırının çıkarılarak yerine “Birleşen davada Kurumun harçtan muaf olması sebebiyle dava açılırken alınmayan 21,15 TL başvuru harcı ile alınması gerekli 835,10 TL nispi karar ve ilam harcının davalı ...’den alınarak hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün 13. satırının başına “Asıl dava bakımından” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün 14. satırından sonra gelmek üzere “Birleşen dava bakımından vekil ile temsil olunan davacı Kurum lehine AAÜT" ne göre hesaplanan 1.467,03 TL nispi vekalet ücretinin birleşen dosya davalısı ...’den alınarak davacı Kuruma verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacı - birleşen dosya davalısından alınmasına, 27.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.