Göçmen kaçakçılığı - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/162 Esas 2016/17395 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/162
Karar No: 2016/17395
Karar Tarihi: 09.11.2016

Göçmen kaçakçılığı - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/162 Esas 2016/17395 Karar Sayılı İlamı

Özet:

18. Ceza Dairesi'nin 2015/162 E. ve 2016/17395 K. sayılı kararında, sanıkların göçmen kaçakçılığı ve resmi belgede sahtecilik suçlarına iştirak ettiği iddia edilmiştir. Mahkeme, sanıkların suçlu olduklarına dair kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin bulunmaması sebebiyle, dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 220. maddesi (suç işlemek amacıyla örgüt kurmak) ve CMK'nın 230/1-b maddesi (her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin bulunması gerektiği) gösterilmiştir.
18. Ceza Dairesi         2015/162 E.  ,  2016/17395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Göçmen kaçakçılığı, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca katılma isteği kovuşturma aşamasında reddedilen müşteki ..."ın kararı temyiz etme yetkisi bulunduğu anlaşılmakla, hükmolunan cezaların süreleri itibariyle de koşulları bulunmadığından sanıklar ..., ... müdafileriyle sanıklar ... ve ..."in duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek dosya görüşüldü.
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve isnad edilen suçları örgüt kaspamında işleyen sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 08.04.2008 ile 23.05.2008 tarihli iddianameleriyle suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan sanıklar hakkında TCK"nın 220. maddesi uyarınca açılmış bir kamu davasının bulunmaması karşısında, dava zamanaşımı süresi içinde bu suça yönelik suç duyurusunda bulunulabileceği öngörülerek, dosya görüşüldü.
    1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ..."ya yükletilen göçmen kaçakçılığı ile resmi belgede sahtecilik eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... müdafileriyle müşteki..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    2-Sanıklar ... ile ... hakkında kurulan hükümlerin temyizinde;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Her iki sanığın ısrarla atılı suçlamayı reddetmesi, sanık ..."nin, ... isimli kişiyle yaptığı telefon konuşmasının içeriğinin, bu kişinin rontgen filmleri ile kendisinin guater rahatsızlığı nedeniyle ... ilaç getirilmesine yönelik olduğuna dair savunması ve bu savunmasının, soruşturma aşamasında ifadesi alınan dosyası tefrik edilen... tarafından da doğrulanması, bu sanığın evinde yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanılmaması, sanık ... ile dosyası tefrik edilen sanık... isimli kişi arasındaki telefon görüşmesinin, Danimarka ülkesinde yaşayan ve ..."ya borçlu olan bir kişinin bulunmasına yönelik olması karşısında, sanıkların göçmen kaçakçılığı ve resmi belgede sahtecilik suçlarına iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan, CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanıklar ... ile ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.