11. Hukuk Dairesi 2017/3609 E. , 2019/641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen .../.../2016 tarih ve 2015/145 E. - 2016/334 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen .../05/2017 tarih ve 2017/454-2017/516 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2011/41522 ve 2011/86597 sayılı "SC Silk & Cotton" ibareli ..., ... ve 35. sınıftaki mal ve hizmetleri içeren tanınmış markalarının bulunduğunu, davalı tarafça 2013/83555 sayılı, 03, 18, ... ve 35. sınıftaki mal ve hizmetleri içeren, "S&C SILK AND CASHMERE" ibareli marka tescil başvurusuna, müvekkili şirketçe iltibas vakıa ve hukuki sebebine dayalı olarak yapılan itirazın, Markalar Dairesince kısmen kabul edildiğini, ... ve 35. sınıflar başvuru kapsamından çıkartıldığını, kalan mallar için tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, bu karara hem başvuru sahibi davalı, hem de müvekkili tarafından itiraz edilmesi üzerine nihai olarak ..."un başvuru sahibi tarafından yapılan itirazın kabulüne ve başvuru hakkındaki kısmi ret kararının kaldırılarak tescil işlemlerinin devamına, müvekkili tarafından yapılan itirazın reddine karar verildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ..."nın 2015-M-839 sayılı kararının iptaline, başvuru markasının hükümsüzlüğünü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı markalarının esas unsurunun “SC” olduğunu, başvurunun esaslı unsurunun ise “SILK AND CASHMERE” ibaresi olduğunu, bu nedenle iltibasın oluşmayacağını, ayrıca müvekkilinin .... sınıfta tescili “SILK AND CASHMERE” ibareli markaları bulunduğunu, bu nedenle müktesep hakkın bulunduğunu, ayrıca müktesep hakka dayanak markların tanınmış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, "Silk & Cotton" ibaresinin davacı markalarında ayırt edici ve esaslı unsur durumunda olmadığı, bu bakımdan davacı markalarının baskın ve esas unsuru “SE-CE” şeklinde okunan "SC" ibaresi olduğu, davacı markalarının esaslı unsuru olan "SC" ibaresi ile davalı markasındaki "S&C" logosu arasında kısmen benzerlik olmakla birlikte, markaların bütünsel imaj ve kompozisyonlarının farklı olduğu, davalı markasının "LOGO + SILK AND
CASHMERE" ibaresinden oluşan bir karma marka olduğu, işaret bağlamında, davalının 2011/100534 ve 2011/100535 sayılı önceki markalarının serisi/devamı mahiyetinde bir başvuru olduğu, çekişmeli markada yer alan ve davacı markalarındaki esaslı unsurla ortak olan "S&C" ibaresinin, davalının "SILK AND CASHMERE" şeklindeki tanınmış markasının kısaltılmış baş harfleri olduğu ve davalının bununla da kalmayıp "S&C" logosunun ardından, tanınmış "SILK AND CASHMERE" markasını da kullandığı, davacı markalarındaki esaslı unsur "SE CE" şeklinde telaffuz edilirken, çekişmeli markanın "SE END CE" olarak okunduğu, markalar arasında sözel bir benzerliğin olmadığı, her iki işaretin harf kompozisyonu olması, markanın kullanılacağı mal ve hizmetlerin potansiyel alıcılarının özen ve dikkat düzeyi ile "SILK AND CASHMERE" markasının tanınmışlığı birlikte düşünüldüğünde anılan işaretlerin, görsel bağlamda da bir iltibas ya da iltibas tehlikesi yaratmayacağı, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b bendi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, taraf markalarının hizmet listelerinin, ... ve 35. sınıflar yönünden aynı/aynı tür, 03 ve 18. sınıflar yönünden ise farklı mal ve hizmetlerden oluştuğu, davalı tarafın tanınmış "SILK & CASHMERE" markasının serisi ve devamı mahiyetinde bir marka başvurusunda bulunduğu, davacı markalarından uzak ve farklı olan bu başvurunun, kötüniyetli tescil olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu markanın, davacı markalarını değil, davalının tanınmış "SILK AND CASHMERE" ibareli markalarının serisi mahiyetinde bir başvuru olduğu, davacı markalarında esaslı unsur olarak yer alan "S&C" ibaresinin, davalının tanınmış markasının kısaltılmış baş harfleri olduğu, taraf markalarının hizmet listelerinin, ... ve 35. sınıflar yönünden aynı/aynı tür, 03 ve 18. sınıflar yönünden ise farklı mal ve hizmetlerden oluştuğu, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında, taraf markaları arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalı başvurusunun kötüniyetle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ... ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu başvuru "S&C SILK AND CASHMERE" ibaresinden oluşmaktadır. Davacının itiraza dayanak .... ve 35. sınıflarda tescilli markaları da "SC Silk & Cotton" ibarelidir. Bu durumda her iki markanın da asli unsurları “SC” harflerinden oluşmaktadır. Bu durumda ne kadar davalı başvurucunun “SILK AND CASHMERE” ibareli önceki tarihli markaları bulunsa da; uyuşmazlık konusu marka başvurusu anılan ibarelerin yanında ayrıca davacı markasının asli unsuru olan “SC” ibaresini de içerdiğinden, davalı şirketin önceki tescili markalarından kaynaklanan kazanılmış haktan yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda işaretlerin 556 sayılı KHK"nın 8/1b maddesi anlamında benzer olduğunun kabulü ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, .../01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.