3. Hukuk Dairesi 2015/4924 E. , 2016/2399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesinde; davacılardan ..."ın 01.01.2013 tarihinde yaptığı sözleşme ile davacı ... ile yapılacak düğün törenlerinin 3.750,00 TL karşılığında davalının işletmecisi olduğu düğün salonunda yapılması hususunda anlaştıklarını, düğünün gerçekleştiği esnada 90 dk."lık (1 CD) görüntü içeren video kaydının yapılacağı ve bunun davacılara verileceğinin taahhüt edildiğini, düğünün belirlenen tarihte yapıldığını, davacı ..."ın düğün video kaydını almak için davalı ile görüştüğünde ilgili video kaydının ...tan temin edilebileceğinin belirtildiğini, davacının bu firmaya müracaat ettiğinde ise düğün videosunun olduğu hard diskin yandığını öğrendiğini, düğün merasiminin önemi ve telafisi mümkün olmayan bir an olması nedeniyle davacıların büyük üzüntü ve elem yaşadıklarını belirterek, davacılardan ... lehine 250 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminat ile davacılardan ... lehine 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının ilgili düğün salonunun işletmecisi olduğunu, davalının tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, video kaydının alındığı hard diskin yanmasında davalının kusurunun bulunmadığını, video kaydı için .... ile anlaşıldığını, davanın bu firmaya ihbarı gerektiğini, talep edilen tazminatların da fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davacılardan ... için 250 TL maddi, 2.500 TL manevi; diğer davacı ... için 2.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Dava, ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zarar iddiası ile maddi, manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... ile davacılardan ... arasındaki düğün organizasyonuna ilişkin sözleşmenin kapsamı dahilinde olan 90 dakikalık video çekiminin yapıldığı çekişmesizdir. Mahkemece yapılan incelemede video kaydının yapıldığı hard diskin yandığı,bunun davalının da kabulünde olduğu ve bu durumun edimin ayıplı ifası mahiyetinde olduğu tespit olunmuştur. 22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, hakim manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu" nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, olayın vehametini, davalıların kusurunu, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır. Dava konusu olayın gelişimi, insan hayatında evliliğe adım atılan günün kutlaması olan düğünün tekrar yaşanması imkanın bulunmaması, günümüz teknolojisinde insanların bu seramoniyi kayıt altına alarak kalıcı hatıra oluşturmalarının mümkün olduğu, davalının eylemi ile davacıların bu imkandan tamamen mahrum kaldıkları anlaşılmakla, yukarıda belirtilen ilkeler de gözetildiğinde, mahkemece davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının az olduğunun kabulü gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıdaki ilke ve açıklamalar dikkate alınarak davacılar lehine daha makul miktarlarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, düşük miktarlarda manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.