MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın lehe olduğunun kabulüyle yapılan uygulamada, hırsızlık suçunun yanında işlendiği anlaşılan konut dokunulmazlığının ihlali suçundan da hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1-2 maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda sanığın eyleminin suç tarihi itibariyle 765 sayılı TCK"nın 493/1-2-son maddesinde yazılı suçu oluşturduğu, 5237 sayılı TCK"ya göre ise, TCK"nın 142/2-d maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı Yasanın 116/1 maddesine uyan konut dokunulmazlığını bozma suçunu da oluşturduğu, lehe olduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK"na göre hüküm kurulduğuna göre, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan da uygulama yapılması gerektiği düşünülmeden, bu suçtan suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından konut dokunulmazlığının ihlali suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin ilişkin bölümün hükümden çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.