20. Hukuk Dairesi 2014/993 E. , 2014/3784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1970 yılında yapılıp, 1971 yılında kesinleşen arazi kadastrosu sırasında, ... Köyü 748 parsel sayılı 11.800 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, iki ahşap ev ve müştemilatlı avlu niteliği ile Kasım 1947 tarih 53 nolu tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, 18.09.2000 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın öncesinin eski tarihli belgelerde orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; davacı ... yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.03.2003 gün ve 2003/1190 - 1571 sayılı kararı ile "Aynı tapu kaydı ile revizyon gören taşınmazlara Orman Yönetimi tarafından dava açıldığı anlaşılıyor. Bu taşınmazlara ilişkin dava dosyalarının getirilmesi, üç orman mühendisi ve bir fen elemanı ile çekişmeli taşınmazın resmi belgelerdeki konumunun belirlenmesi, tapu hududunda çalılık yazılı olduğundan, tapu kaydının miktarı ile geçerli olacağının gözetilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm, 20. Hukuk Dairesinin 04.05.2006 gün ve 2006/3387-6202 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece davanın sağlıklı ve hukuki bir sonuca ulaştırılması için aynı tapu kayıtlarının revizyon görmesi sonucu tesbitleri yapılan tüm parsellerden biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği gözönünde bulundurularak revizyon parsellerinden olan 744, 746 ve 747 sayılı parsellerden halen mahkemede dava konusu olanlar varsa H.M.U.K."nun 45. maddesi gereğince bu dosya ile birleştirilmeli, yine öncesi bütün olan parselleri dıştan çevreleyen parsellerin kadastro tesbit tutanak örnekleri ile dayanağı belgeler değişiklikleri ile bulunduğu yerden istenilmeli bundan sonra; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş tahdit söz konusu olmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, çekişmeli taşınmazın memleket haritasına göre konumu saptanıp, arazi kadastro paftası ve memleket haritası ölçekleri eşitlenerek, bu harita ile irtibatı duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren haritanın yapım tarihi, haritadaki renkleri, memleket haritasının kenarında yeralan işaretleri aynen gösteren ve işaretlere göre çekişmeli taşınmazın bulunduğu kesimin konumu belirlenmeli; bu belirlemede yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı bilirkişilerin onayını taşıyan birleşik kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, parselin tesbitine esas alınan tapu kayıtları yerine uygulanarak her sınır hakkında bilirkişilerden yeterli ve inandırıcı bilgi alınmalı, bilirkişi sözlerinin doğruluğu komşu parsel kayıtlarıyla denetlenmeli, tesbit tapusunun değişir sınırlı olduğu gözönünde bulundurularak, tapu kaydının kapsamının 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesine göre yüzölçümüne değer verileceği nazara alınmalı, orman ve fen bilirkişilerinden, parsellerin tümü üzerinde orman incelemesi yapılmış ve tapu kaydı uygulanmış haliyle öncesi bütün olan parseller ile komşu parselleri bir arada gösterir kroki üzerinde tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı ve kayıt miktar fazlası kesimlerinin ayrı ayrı renklerle işaretlenerek keşfi izlemeye olanak verir biçimde birleşik haritalı rapor alınmalı; bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, ... İlçesi, ... Köyü 748 parsel sayılı taşınmazın, orman bilirkişileri tarafından mahkemeye sunulan 09.12.2010 tarihli rapor ile kadastro teknisyenince mahkemeye sunulan 10.11.2010 tarihli bilirkişi raporunda ve ekinde krokide (A) harfi ile gösterilen 850 m2"lik kısmın davalı adına olan kaydın iptali ile orman niteliğinde Hazine adına kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından, reddedilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu bulunmayıp, davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapılarak, 26.10.2007 - 26.04.2008 tarihleri arasında ilân edilmiş, bu dava nedeniylede 748 sayılı parsel yönünden kesinleşmemiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 850 m2"lik bölümü dışında kalan kısmın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 31/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.