1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5244 Karar No: 2013/9118 Karar Tarihi: 03.6.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/5244 Esas 2013/9118 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2013/5244 E. , 2013/9118 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DİGOR SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2012 NUMARASI : 2010/94-2012/107
Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabule ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu kaydında düzeltim davasıdır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen 1086 sayılı HUMK"nun 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. 6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, 1086 sayılı HUMK’nın 8. maddesinin 1. fıkrasındaki mamelek hukukundan kaynaklanan değer ve miktara ilişkin hükümler 4. maddede yer almamıştır. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesi uyarınca, 382. maddede belirtilen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. Ne var ki, 6100 sayılı HMK’nın geçici 1. maddesi hükmüne göre bu kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümler uygulanmaz. Somut olayda; dava konusu taşınmazlar çok sayıda ve değişik vasıflardadır. Taşınmaz sayısı dikkate alındığında, davanın dava tarihi olan 05/05/2010 günü itibariyle 7.230.00 TL olan sulh hukuk mahkemelerinin görev sınırı içerisinde kaldığını kabul etmek hayatın olağan akışına uygun düşmez. Kamu düzeninden olan ve re"sen gözetilmesi gereken görev hususu bir yana bırakılarak dava dilekçesinin görev noktasından reddi yerine çekişmenin esasının incelenerek hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. Davalının temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.