Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2019/125
Karar No: 2021/306

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/125 Esas 2021/306 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2019/125 E.  ,  2021/306 K.

    "İçtihat Metni"



    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza

    Resmî belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanık ..."ın, TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.07.2013 tarihli ve 112-293 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 06.06.2018 tarih ve 5866-4314 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 17.10.2018 tarih ve 68962 sayı ile;
    "...İddia, savunma ve mahkeme kabulü dikkate alındığında, suça konu Yapı Kredi Bankası Atasanayi Şubesi"ne ait 10.000 TL bedelli, 20.04.2008 keşide tarihli ve 1.500 TL bedelli, 22.03.2008 keşide tarihli, ...Petrol Ürünleri Pazarlama ve Taşımacılık Limited Şirketi"nce keşide edilen çeklerdeki keşideci imzalarının sahte olup olmadığı yönünde soruşturma ve yargılama aşamasında herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmiş olması karşısında, suçun yasal unsurlarının tespiti ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, öncelikle ...Petrol Ürünleri Pazarlama ve Taşımacılık Limited Şirketi"nin 2003 yılından itibaren tüm sahip ve yetkilileri araştırılıp, şirkette imza yetkisine haiz olan şahıslara suça konu çekler gösterilerek, yetkili veya yetki verilen kişilerce düzenlenip düzenlenmediği sorulup, sanığın ve belirlenen imza yetkilisi kişilerin imza örnekleri ile birlikte imza incelemesi yaptırılarak, suça konu çeklerin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması nedeniyle, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2013 tarihli ve 2013/112 esas, 2013/292 karar sayılı hükmünün, sanık ... hakkındaki resmî belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetine yönelik kısmının "Bozulmasına" karar verilmesi gerektiği," düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesince, 13.02.2019 tarih ve 8270-734 sayı ile itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İnceleme dışı sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçları ile sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararları Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; suça konu çeklerin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği hususunda eksik araştırma ile karar verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yapı ve Kredi Bankası AŞ"nin 26.06.2008 tarihli yazısında; ...Petrol Ürünleri Pazarlama ve Taşımacılık Ltd. Şti"nin düzeltme hakkını kullanmadığı,
    Ticaret Sicili Gazetesi"nin 04.03.1997 tarihli ilanında; ...Petrol Ürünleri Pazarlama ve Taşımacılık Ltd. Şti"nin kurucularının ... ile tanık ... olduğu, her ikisinin ilk 3 yıl için şirket müdürü olarak atandıkları, şirket müdürlerinin her birinin tek başlarına koyacakları imza ile şirketi temsil ve ilzam edecekleri, şirket tarafından akdedilecek akitlerin ve verilecek belgelerin geçerli olabilmesi için müdürlerin en az birinin şirket unvanının altına imza koymuş olmasının şart olduğu,
    Ankara 38. Noterliğinin 05.07.2000 tarihli ve 23409 yevmiye numaralı imza sirkülerinde; ...Petrol şirketi ortaklar kurulunun almış olduğu 16.06.2000 tarihli ve 22 numaralı karar gereğince tanık İsmail Safa"nın 10 yıl süre ile şirket müdürü olarak atanmasına karar verildiği,
    Ticaret Sicili Gazetesi"nin 01.07.2003 tarihli ilanında; ...Petrol şirketinin ortaklarının ...ve Fatih ... olduğu, şirket müdürü olan tanık İsmail Safa"nın müdürlükten istifasının kabulüne ve şirket ortaklarından Abdurrahman ..."ın 10 yıl süre ile şirket müdürü olarak sınırsız bir şekilde temsil ve ilzama yetkili kılınmasına karar verildiği,
    Ankara Ticaret Odası Ankara Sicil Memurluğu"nun 03.01.2012 tarihli ve 859 sayılı yazısında; ...Petrol şirketinin 28.02.1997 tarihinde tescil edildiği, faal durumda ve yetkilisinin tanık İsmail Safa olduğu,
    Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ"nin 11.06.2010 tarihli yazısında; 537 977 .. .. numaralı GSM hattının Türkan ... adına kayıtlı olduğu,
    Grafoloji ve sahtecilik uzmanı tarafından düzenlenen 12.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda; suça konu çeklerin arka yüzlerindeki "..., 0537 977 .. .." ciranta yazılarının ve altlarındaki imzaların sanık ..."ın elinden çıktıkları, suça konu çekler üzerindeki diğer yazı ve imzaların mevcut mukayese yazı ve imzalarına kıyasen sanık ... ile inceleme dışı sanık ..."ın elinden çıktığını gösterir grafolojik uyumun tespit edilemediği, ayrıca 0449373 numaralı çekin arka yüzünde inceleme dışı sanık ..."ın adına atılı bulunan ciranta imzasının inceleme dışı sanık ..."ın elinden çıktığını gösterir grafolojik uyumun da tespit edilemediği, suça konu çeklerde kolaylıkla anlaşılabilir nitelik ve yeterlikte herhangi bir sahtelik arıza ve emaresi bulunmadığı ve çeklerin iğfal kabiliyetini haiz oldukları kanaatine varıldığı,
    Aslı adli emanette bulunan çekler üzerinde Yerel Mahkemece yapılan gözlemde; hamiline olarak düzenlenen her iki çek keşidecisinin ...Petrol şirketi, muhatabın Yapı ve Kredi Bankası Atasanayii Şubesi, keşide yerinin Ankara olduğu, 0459958 numaralı çekin keşide tarihinin 22.03.2008 ve tutarının 1.500 TL olduğu, çek arkasında sırası ile sanık ..., katılan ... Bürçek, Opay Otomotiv, Kına Otomotiv ve katılan ..."in cirolarının bulunduğu, ikinci sıradaki katılan ... ve dördüncü sıradaki Kına Otomotiv cirolarının üzerlerinin karalandığı, 0449373 numaralı diğer çekin keşide tarihinin 20.04.2008 ve tutarının 10.000 TL olduğu, çek arkasında sırası ile sanık ..., inceleme dışı sanık ... ve katılan ..."in cirolarının olduğu, mevcut hâli ile çeklerin kambiyo senedi niteliğinde ve iğfal kabiliyetini haiz olduğu,
    Bilgilerine yer verilmiştir.
    Dosyada mevcut suça konu çeklerin incelenmesinde; 0459958 numaralı çekin arkasında ciro imzalarının altında "İşbu çekin ibraz edildiği 26.03.2008 tarih ve 16.45 saati itibarıyla hesapta karşılığı yoktur. Hamil 3167 sayılı Yasa gereği bankaca ödenecek tutarı almak istememiştir." şerhi ile Yapı ve Kredi Bankası AŞ Atasanayi Şubesi kaşesinin yer aldığı; 0449373 numaralı diğer çekin arkasında ciro imzalarının altında ise "İşbu çek 29.04.2008 tarihinde ibraz edilmiş olup karşılığı bulunmamaktadır." şerhi ile Türkiye İş Bankası AŞ Gimat Şubesi"nin kaşesinin yer aldığı,
    Yerel Mahkemece; 03.10.2011 ve 08.05.2013 tarihlerinde inceleme dışı sanık ..."ın, 21.06.2012 ve 04.05.2013 tarihlerinde sanık ..."ın, 30.04.2013 tarihinde ise tanık İsmail Safa"nın yazı ve imza örneklerinin alındığı,
    Anlaşılmaktadır.
    Katılan ...; Esat Caddesinde bulunan ve sahibi olduğu Ankara Mızrap Türküevi isimli iş yerini uzun bir süre işlettikten sonra ailevi nedenlerden dolayı 3 yıldır tanıdığı inceleme dışı sanık ..."a devrettiğini, inceleme dışı sanık ..."ın iş yerini kiralayıp 8 ay kadar çalıştırdığını, sanık ..."ı da ortağı olarak tanıttığını, alamadığı kira bedelini isteyince sanık ..."ın elinde 15 günlük çek olduğunu söylediğini, kabul etmesi üzerine sanık ..."ın 10.000 TL ve 1.500 TL tutarında iki adet çek verdiğini, çeklerin ön yüzlerinin imzalı ve yazılı olduğunu, çekler verilirken sanık ve inceleme dışı sanığın beraber olduklarını, çekleri ikisine de ciro ettirdiğini, her ikisinin de çekin arkasına imzayı aynı anda birlikte atarak verdiklerini, kendisinin de çekleri çeşitli borçlarına karşılık başkalarına verdiğini, çekler karşılıksız çıkınca aradığı inceleme dışı sanık ..."ın sahte çek verdiklerini söyleyerek "Alabilirsen al." dediğini, sanık ..."ın da çeklerin arkasını bankanın yazmayacağını, çeklerin sahte olduğunu söyleyerek "Ne biliyorsan onu yap alabilirsen al." dediğini, çek bedellerini kendisinin ödediğini,
    Tanık ...; suça konu çeklerde keşideci olarak gösterilen ...Petrol şirketinin 1997 yılında kurulduğunu, kurucuların kendisi ve kardeşi ... olduğunu, kardeşinin 1-1,5 yıl sonra ortaklıktan ayrılıp hissesini eşine devrettiğini, kardeşinin hiçbir zaman şirkette yönetici olmadığını ve şirket adına çek tanzim etmediğini, kendisinin şirketin yetkilisi olduğunu, ancak 2003 yılında hissesini ...ve Fatih ..."a devrettiğini, eşinin de hissesini devrettiğini, şirketteki yetkisinin sona erdiğini ve şirketle ilgisinin kalmadığını, ticaret sicil gazetesinde de bu hususun ilan edildiğini, suça konu çeklerdeki yazıların, rakamların ve keşideci imzalarının kendisine ait olmadığını,
    İnceleme dışı sanık ...; katılana ait iş yerini ağabeyi Ömer Yalçın"ın kiraladığını, ancak işletmeciliğini kendisinin yaptığını, önceden tanımadığı sanık ..."ın iş yerine ortak olmak istediğini, katılan ile görüşüp anlaştıklarını, sanık ..."ın katılana bir miktar para ile suça konu çekleri verdiğini, 0449373 numaralı çek arkasında adı yazılı olan ciro imza ve yazısının kendisine ait olduğunu, diğer imza ve yazıların ise kendisine ait olmadığını, bu çekleri sanık ..."ın nereden ve ne şekilde aldığını bilmediğini, keşideci olarak görünen ...Petrol şirketi ile hiçbir alakasının olmadığını, sahip ve yetkililerini de tanımadığını,
    İfade etmişlerdir.
    Sanık ... kovuşturma evresinde 04.05.2013 tarihli oturumda; inceleme dışı sanık ... ile birlikte Gaziosmanpaşa"da bulunan ve katılana ait olan Mızrak Türküevini çalıştırdıklarını, katılana kira ödediklerini, iş yerine ortak olmak için inceleme dışı sanık ..."a 15.000 TL, katılana ise ...Petrol şirketinin sahibi ..."ın kendisine hatır çeki olarak verdiği suça konu iki adet çeki ciro ederek verdiğini, 20 gün sonra inceleme dışı sanık ile katılanın kendisini dolandırdıklarını anladığını ve ortaklıktan ayrılarak inceleme dışı sanıktan parasını istediğini, çeklerin bedellerini de ödemediğini, çeklerin arkasında bulunan "..." ve o zaman kullandığı telefon numarası olan "0537 977 .. .." yazıları ile ciro imzasının kendisine ait olduğunu, her iki çekin üzerindeki yazılar, keşideci imzaları ve arkadaki diğer yazıların ise kendisine ait olmadığını, çeklerin keşideci imzasının arkadaşı olan ..."a ait olduğunu, yanında bizzat imzaladığını, 1.500 TL"lik çekin vadesi geldiğinde katılanın avukatına 2.000 TL elden ödediğini, ancak belge verilmediğini,
    08.07.2013 tarihli oturumda ise farklı olarak; sonradan yaptığı araştırmaya göre ... diye bildiği şahsın aslında Hasan Demirel olduğunu, Hasan Demirel"in bir arkadaşının arkadaşı olduğunu ve sürekli olarak gittiğini bildiği Numune Hastanesinin karşısında bulunan bir kahvehaneye gidip sorduğunda öldüğünü söylediklerini, Hasan Demirel"in ...Petrol şirketiyle hiçbir alakasının olmadığını, çekleri hatır çeki olarak aldığı için Hasan Demirel"in cirosunu almadığını, ...Petrol şirketini bilmediğini, Hasan Demirel"in kimliği ile de bilgisinin olmadığını,
    Savunmuştur.
    Uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için resmî belgede sahtecilik suçunun unsurlarının açıklanmasında yarar bulunmaktadır.
    Resmî belgede sahtecilik suçu TCK"nın 204. maddesinde;
    "(1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır." şeklinde düzenlenmiştir.
    Söz konusu suç, maddenin birinci fıkrasında seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmış olup resmî belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir resmî belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmî belgenin kullanılması durumunda suç oluşacaktır.
    Maddenin ikinci fıkrasında, resmî belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanarak daha ağır bir yaptırıma bağlanmış, maddenin üçüncü fıkrasında ise suçun konusunu oluşturan resmî belgenin, kanunun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan bir belge niteliğinde olması hâlinde cezanın yarı oranında artırılması gerektiği belirtilmiştir.
    Sahtecilik suçlarının hukuki konusu kamunun güveni olup belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi, tamamen veya kısmen değiştirilmesi ya da gerçek bir belgeye eklemeler yapılması eylemlerinin kamu güvenini sarstığı kabul edilerek yaptırıma bağlanmıştır.
    Resmî belgenin sahte olarak düzenlenmesi ya da gerçek bir resmî belgenin değiştirilmesi eyleminin sahtecilik suçunu oluşturabilmesi için, düzenlenen ya da değiştirilen belgenin gerçek bir belge olduğu konusunda kişiyi yanıltıcı nitelikte olması gerekir. Aldatıcılık özelliği suçun temel unsuru olup özel bir incelemeye tabi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belge, sahte belge olarak kabul edilmelidir. Sahteciliğin kişileri aldatacak nitelikte olup olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır.
    Sahte belgenin ilk bakışta dikkati çekmeyecek biçimde düzenlenip belirli bir kişiyi değil birçok kişiyi aldatabilecek nitelikte olması ve aldatma gücünün objektif olarak saptanması gerekir. Bu nedenle örneğin, memurların bilgisizliği ve ihmalleri nedeniyle kandırıcılık yeteneği olmayan belge üzerinde işlem yapmaları belgeye hukuki geçerlilik kazandırmaz. Daha önceden var olan subjektif bir bilgi, belge üzerinde var olan aldatma yeteneğini ortadan kaldırıcı etkiye sahip değildir.
    Uyuşmazlık konusu "çek" ile ilgili olduğundan, çekin hukuki niteliği ve yapısının irdelenmesinde de yarar bulunmaktadır.
    Ceza Genel Kurulunun 03.11.2015 tarihli ve 230-377 sayılı kararında belirtildiği üzere, çek, gerek 14.02.2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nda, gerekse bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 6752 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nda poliçe ve bonodan sonra üçüncü bir kambiyo senedi türü olarak kabul edilmiştir. Çek hukuki niteliği itibarıyla, poliçe gibi bir havaledir, ancak bu havalenin çek olarak vasıflandırılabilmesi için aynı zamanda bir banka üzerinde çekilmiş olması zorunludur. Bankada hesap bulundurmak mücerret çek keşide hakkını vermeyeceğinden, ayrıca önceden bu hesap üzerinde çek keşidesi suretiyle tasarruf edebileceğinin de kararlaştırılmış olması gerekir. Genellikle "çek anlaşması", "çek sözleşmesi" olarak adlandırılan bu akit ile muhatap banka, keşideciye, üzerine çektiği çekteki miktarı ödemeyi vadederken, keşideci ise muhatap bankanın ödediği meblağları kendisine tediyeyi taahhüt etmektedir. Böylece, muhatap banka meşru hamil veya cirantaya kendi mal varlığından ancak keşidecinin şahsında hukuki sonuç doğurmak üzere ödemede bulunma yetkisini elde etmektedir.
    Bir senedin "çek" niteliğine haiz olabilmesi için taşıması gereken bazı zorunlu yasal unsurlar bulunmaktadır.
    Buna göre, çek;
    a) Senet metninde "çek" kelimesini ve eğer senet Türkçe"den başka bir dille yazılmış ise o dilde "çek" karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
    b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi,
    c) Ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını (ticaret unvanını),
    d) Ödeme yerini,
    e) Keşide tarihini ve yerini,
    f) Keşidecinin imzasını, ihtiva etmelidir.
    Bu unsurlardan birini taşımayan bir senet çek sayılmayacaktır. Ancak çekte açıklık yoksa, muhatabın adı ve soyadı (ticaret unvanı) yanında gösterilen yer ödeme yeri kabul edilecek, muhatabın ad ve soyadı (ticaret unvanı) yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çek, ilk gösterilen yerde, böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ödenecektir. Keşide yeri gösterilmemiş olan çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacaktır (6752 sayılı Kanun"un 693/2-3, 6102 sayılı Kanun"un 781/2-3. maddeleri.).
    Diğer taraftan, ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK, adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir değişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanık ..."ın inceleme dışı sanık ... ile ortak olarak işletmeciliğini yaptığı Mızrak Türküevi isimli iş yerinin sahibi olan katılan ..."e birikmiş kira bedellerine karşılık olmak üzere verdiği suça konu iki adet çekin bankaya ibrazında hesapta karşılıklarının olmaması nedeniyle ödeme yapılamadığı, yapılan yargılama sonucunda Yerel Mahkemece "...Sanık ..."ın suça konu çekleri kimden ve neden aldığına dair tutarlı ifadelerinin bulunmaması," şeklindeki gerekçe ile sanığın resmî belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılan olayda;
    Suça konu çeklerin bankaya ibrazlarında bankaca hesapta karşılıklarının olmadığına dair çeklerin arkasına şerh düşülmesi ancak çeklerin sahte olduklarına dair herhangi bir ibare yazılmaması, bilirkişi raporunda suça konu çeklerin ön yüzündeki yazı ve imzaların sanık ..."ın elinden çıktığını gösterir grafolojik uyumun tespit edilemediğinin belirtilmesi, sanık ..."ın 04.05.2013 tarihli oturumda suça konu çeki arkadaşı olan ...Petrol şirketinin sahibi ..."ın hatır çeki olarak verdiğini ve keşideci imzalarının ..."a ait olduğunu savunması, tanık ..."in suça konu çeklerde keşideci gösterilen ve yetkilisi olduğu ...Petrol şirketindeki hissesini 2003 yılında ...ve Fatih ..."a devrettiğini ifade etmesi, 01.07.2003 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi"nde de ...Petrol şirketinin ortaklarının ...ve Fatih ... olduğunun, şirket müdürü olan tanık İsmail Safa"nın müdürlükten istifa ettiğinin ve Abdurrahman ..."ın şirketi temsile yetkili kılınmasına karar verildiğinin bildirilmesi ve Ankara Sicil Memurluğu"ndan da keşideci şirketin faal bir şirket olduğunun belirlenmesi hususları birlikte nazara alındığında; öncelikle suça konu çeklerin keşidecisi olarak görünen ...Petrol şirketinin suç tarihindeki yetkilisi veya yetkililerinin tespit edilip duruşmaya çağrılarak çeklerin ...Petrol şirketine ve ön yüzlerdeki yazı ve imzaların ise kendilerine ait olup olmadığının, çekler şirkete ait ise ne şekilde elden çıktığının, şirket adına çek keşide etme yetkisine sahip ... isimli bir şahıs olup olmadığının sorulması, keşideci şirket yetkilisi veya yetkilileri ile açık kimliğinin tespit edilmesi durumunda ..."ın yazı ve imza örneklerinin alınarak çeklerin ön yüzlerindeki yazı ve imzaların kimin eli ürünü olduğu ve gerekirse ilgili bankadan orjinal çek sureti temin edilerek çekin sahte olup olmadığı ve ne suretle sahte olduğu hususlarında bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik araştırma ile hüküm kurulmasında isabet bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve Yerel Mahkemece eksik araştırmaya dayalı olarak sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 06.06.2018 tarihli ve 5866-4314 sayılı sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen onama kararının KALDIRILMASINA,
    3- Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 16.07.2013 tarihli ve 112-293 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçuna konu çeklerin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği hususunda eksik araştırma ile karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 24.06.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi