15. Hukuk Dairesi 2020/1246 E. , 2021/1732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, tıbbi kurallara aykırı diş tedavisinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre yerinde bulunmayan taraflar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde hüküm altına alınan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak doğacaktır. Usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgilidir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1988 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilâmında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; Dairemizin 12.10.2017 tarihli, 2017/1711 Esas, 2017/3417 Karar sayılı ilamında; davacının istemekte haklı olduğu davalıya ödediği bedel ile ayıplı ifa nedeni ile uğranılan zararın ve davalının maruz kaldığı, dişindeki eksilme ve kesilmelerin eski hale getirilmesi veya tedavisi için gerekli giderler ve
bu tedavi süresi içerisinde yaptığı ulaşım giderlerinin mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplattırılıp hüküm altına alınması gerektiği belirtilmesine rağmen mahkemece hükme esas alınan raporda; ulaşım giderlerinin piyasa rayicine göre belirlenmediği, yapılan masrafların piyasa rayicine uygun olduğunun tespitinin yapılmadığı, ayrıca dişin eski hale getirme bedelinin piyasa rayiçleri yerine TDB Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlendiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte ilamda, hesaplanan bedelden geçici diş ücretinin mahsubu da hatalı olmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uygun olmayan raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak ulaşım giderlerinin mahalli piyasa rayicine göre tespit ettirilmesi, harcandığı ispat olunan giderlerin piyasa rayicine uygun olup olmadığının belirlenmesi, davalının maruz kaldığı, dişindeki eksilme ve kesilmelerin eski hale getirilmesi ve tedavisi için gerekli giderlerin piyasa rayicine göre bedelinin belirlenip bu bedellerin davalıya ödenen bedel ile toplanıp hesaplanan miktarın taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınması ve hesaplanan bedelden geçici diş bedelinin mahsup edilmemesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuş kararın taraflar yararına bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraflar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,15.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.