Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/17176
Karar No: 2020/580
Karar Tarihi: 23.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/17176 Esas 2020/580 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı üçüncü kişi, borçlu aleyhine yapılan takipte haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu ve haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Ancak davalı alacaklı vekili, davacı şirket ortağı ile borçlunun kardeş olduğunu ve aralarında alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlemler yaptıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, borçlunun haciz tarihinde ve öncesinde davacı şirkette ortaklığı ve temsilciliği bulunmadığı, haczin üçüncü kişi adresinde yapılmış olması nedeniyle ispat yükü üzerinde olan alacaklının davalı borçlu ile davacı şirket arasında organik bağ bulunduğunu güçlü ve inandırıcı deliller ile ispatlayamadığı gerekçesiyle, tazminat talebinin reddi ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak yapılan incelemede, hacze konu altınların fiilen el konularak icra dairesinde muhafaza edilmediği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Mahkeme kararı bozmuştur.
İİK’nin 88/1. maddesinde, “Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeleri ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder…” düzenlemesi bulunmaktadır. Haczi yapan memurun haciz iradesinin belirli bir şekilde haricileşmiş olması yeterlidir. Taşınırlarda haczin geçerli olabilmesi için ise haczedilen eşyaların fiilen el konularak icra dairesinde muhafaza edilmesi gerekmektedir.
8. Hukuk Dairesi         2017/17176 E.  ,  2020/580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı üçüncü kişi vekili, borçlu aleyhine yapılan takipte haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek, haczin kaldırılmasını ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, davacı şirket ortağı ile borçlunun kardeş olduğunu, aralarında alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlemler yaptıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, borçlunun haciz tarihinde ve öncesinde davacı şirkette ortaklığı ve temsilciliği bulunmadığı, haczin üçüncü kişi adresinde yapılmış olması nedeniyle ispat yükü üzerinde olan alacaklının davalı borçlu ile davacı şirket arasında organik bağ bulunduğunu güçlü ve inandırıcı deliller ile ispatlayamadığı, sadece akrabalık bağının organik bağ kurulması için yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi ve davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir.
    İİK’nin 88/1. maddesinde: “Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeleri ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder…” düzenlemesi yer almaktadır.
    Taşınırlarda haczin geçerli olabilmesi için haczi yapan memurun haciz iradesinin belirli bir şekilde haricileşmiş olması yeterli olup, yasada açıklanan ayrıcalıklı durumlar dışında fiili el koyma ve muhafaza tedbiri gerekli değildir. İİK’nin 88/1. maddesinde bu genel kural ile ilgili istisnai haller sayılmıştır. Buna göre madde metninde geçen taşınır eşyalar söz konusu olduğunda haciz merasiminin tamamlanabilmesi için, haczedilen eşyaların fiilen el konularak icra dairesinde muhafaza edilmesi gerekir.
    Somut olayda, 08.04.2011 tarihli hacizde altın haczedilmiştir. Hacze konu altınlar yediemin olarak üçüncü kişiye teslim edilmiş, fiilen el koyma ve icra dairesinde muhafaza edilme koşulları gerçekleşmemiştir.
    Bu durumda Mahkemece, geçerli bir haciz bulunmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün İİK"nin 366. ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 23.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi