17. Hukuk Dairesi 2016/17069 E. , 2016/12160 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı görevsizlik nedeniyle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 02/04/2007 tarihinde sürücü davalı ..."in sevk ve idaresindeki... plakalı araç ile seyir halinde iken aracın hızını, aracın yükünü ve teknik özellikleri ile yol durumuna dikkat etmeksizin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sürücü davalı ..."in kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde araçta bulunan ve malul kalan ... "a 60.000,00 TL ödemede bulunulduğunu, dava dışı üçüncü kişi olan ...a yapılan 60.000,00 TL"lik ödeme neticesinde TTK hükümleri gereğince rücu hakkına sahip olduklarını belirterek, ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/24446 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline karar verilerek, dava dışı 3.kişi olan Fatma Balat"a ödenen 60.000,00 TL"nin tahsilini ve davalı aleyhine alacağın %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanan üçüncü şahsa Güvence Hesabı tarafından ödenen maluliyet tazminatının rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemelerinin görevli alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir." İfadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır. Ticari davalar ise TTK 4. Maddesinde sayılmıştır. Buna göre 4/1 maddesinde nispi ticari davalar 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK 4/1. Maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1 f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3 maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasında ki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. Maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut dava incelendiğinde davacı güvence hesabının davalının sevk ve idaresinde zorunlu mali sorumluluk sigortası olmayan araç ile seyir halinde iken, kusurlu davranışı neticesi oluşan trafik kazasında zarar gören üçüncü kişinin zararını karşılamış olduğu iddiası ile araç sürücüsüne karşı açtığı rücuan tazminat davası olduğu görülmektedir. Dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup davalı gerçek kişi olması ve TTK 4/1. Maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmayan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunması karşısında mahkemece, asliye ticaret mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermesi doğru görülmemiş olup bu husus bozma sebebi yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.