5. Hukuk Dairesi 2020/11221 E. , 2021/7150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf isteminin davacı idare vekili yönünden reddine, davalı vekili yönünden kabulü ile HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun davacı idare vekili yönünden reddine, davalı vekili yönünden kabulü ile Sakarya Bölge Adliyesi 4. Hukuk Dairesince HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; Arsa niteliğindeki Kocaeli İli, Gebze İlçesi, Denizli Mahallesi ... ada ..., ... parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur.
Bu itibarla davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-Aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza komşu olan ... ada ... parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme yılı itibariyle 381 TL/m2 değer biçilip, 2021/5798 K sayılı kararı ile Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza 327,66 TL/m2 değer biçilmesi nedeniyle bilirkişi raporu inandırıcı görülmediğinden, bu bedellerden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi;
2-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile HMK"nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.