4926 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/14500 Esas 2016/5916 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/14500
Karar No: 2016/5916

4926 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/14500 Esas 2016/5916 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın 4926 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan hükümlü olduğunu ve ceza alacağını hükme bağlamıştır. Ancak, verilen hüküm temyiz edilmiştir ve Daire tarafından suçun sübutu halinde teşekkül halinde kaçakçılık suçunun oluşup oluşmayacağı da düşünülerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Mahkeme, başlangıçta suç için öngörülen ceza miktarını belirlemek için sanıklar lehine olan yasanın belirlenmesi gerektiğini hatırlatmıştır. Olayda, suç tarihinde yürürlükte bulunan 1918 sayılı yasanın 27/1-3. maddesinde 10 yıldan 15 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza, 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4926 sayılı Yasa\"nın 5/1. maddesinde 2 yıldan 6 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza ve 5607 sayılı Yasa\"nın 3/5 ve 4/1. maddelerinde bu suçun yaptırımı olan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasının iki kat artırılması ile birlikte 1 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza olarak öngörülmüştür. Ancak, suç zamanaşımı hükümlerine tabi olduğundan, zamanaşımı süresi tam
7. Ceza Dairesi         2014/14500 E.  ,  2016/5916 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 4926 sayılı Yasaya Muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dairemizin 23.11.2011 tarih ve 2009/18026 E. 2011/20739 K. sayılı kararı ile, suçun sübutu halinde teşekkül halinde kaçakçılık suçunun oluşup oluşmayacağı da düşünülerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuş olup, isnat edilen suç için öncelikle sanıklar lehine olan yasanın belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak, suç tarihinde yürürlükte bulunan 1918 sayılı yasanın 27/1-3. maddesinde 10 yıldan 15 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza, 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4926 sayılı Yasa"nın 5/1. maddesinde 2 yıldan 6 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza ve 5607 sayılı Yasa"nın 3/5 ve 4/1. maddelerinde bu suçun yaptırımı olan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasının iki kat artırılması ile birlikte 1 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza olarak öngörülmesi karşısında, olayda dava zamanaşımının 765 sayılı TCK"nun 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen sürelere tabi bulunduğu ve suç tarihinden itibaren hüküm tarihinde anılan maddelerde öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği gözetilmeden, yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan idare temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak suç tarihi itibariyle temyiz inceleme gününde, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/3 ve 104/2. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi tamamlanmış bulunduğundan, anılan maddeler ve 5271 sayılı TCK.nun 102/3 ve 104/2.maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi tamamlanmış bulunduğundan, anılan maddeler ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. Maddesi uyarınca sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 21/4/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.