3. Hukuk Dairesi 2015/4107 E. , 2016/2346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : H.. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2009/336-2014/118
DAVACILAR : H.. B.. VD. VEK.Av. B.. O..
DAVALI : T.. A.. VEK.Av. H.. B..
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının murisi P.. B..."ın dava dışı Ş... A..."a ait evin dış boyasını metal saplı rulo ile yaparken eve yakın geçen enerji nakil hattına temas etmesi nedeniyle vefat ettiğini belirterek, davacı eşi ve 2 çocuğu için 2.500"er TL maddi, (Islah ile toplam 164,382 TL) tazminat ile birleşen davada 25.000"er TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; binaya güvenlik mesafesinde enerji nakil hattının geçtiğini, olayda kusurlu olmadıklarını beyan etmiştir.
Mahkemece; olayda davalının kusurlu olmadığından bahisle, davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildi.
Davacı H...nin eşi, 2003 doğumlu Ali ve 1999 doğumlu Mustafa"nın babası P... B..."ın 21/04/2009 tarihinde dava dışı Ş... A..."a ait binanın dış cephesini demir saplı rulo ile boyadığı sırada eve paralel geçen enerji nakil hattına temas etmesi sonucu vefat ettiği ve davada destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatın talep edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olay ile ilgili iki defa keşif yapılmış, iki defa talimat ile bilirkişi raporları alınmıştır. Birinci keşif sonucu alınan 4 kişilik bilirkişi raporunda, bina yakınından geçen elektrik tellerinde 31.5 kw ve 380 w olmak üzere 2 farklı voltaj olduğu, 380 voltluk tellerin, 31.5 voltluk tellerden 120 cm daha aşağıda bulunduğu, bu iki hattın binanın dış
cephesine olan uzaklığının 255cm olduğu, yeterli koruma önlemi almayan davalının %20 kusurlu oluğu açıklanmıştır. 11.03.2011 tarihli ikinci raporda enerji nakil hattının en az 2 mt olması gerektiği, davada ise 2.5 mt olduğundan davalının kusurlu olmadığı açıklanmış, üçüncü raporda da yine davalının kusursuz olduğu açıklanmasına rağmen 25.09.2012 tarihli keşif sonucu alınan son raporda ise dava konusu binaya Yüksek Gerilim Hattının kuzeyden 2.78 mt, güneyden 2 mt, Normal Elektrik Hattının ise kuzeyden 3.20 mt, güneyden 2.34 mt, olduğu, davalının %20 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği 44/i maddesi gereğince; “Hava hattı iletkenleri ile yanından geçtikleri yapıların en çıkıntılı bölümleri arasında, en büyük salınım konusunda en az çizelge 5"te verilen yatay uzaklık bulunmalıdır.”
Çizelge 5 de ise 1-36 kw enerji bulunan tellerin yatay uzaklığının 2 mt, 380 kv, enerjisi olan tellerin en az 5 mt uzaklıkta bulunması gerekir,
Dosyada bulunan dört rapordan son rapor dahil iki raporda davalının kusurlu olduğu, diğerlerinde kusursuz olduğu belirtildiği gibi, dava konusu binaya yakın yerden geçen iki ayrı telden bahsedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu binaya yakın geçen tellerin miktarını ve enerjisini (kw) belirledikten sonra Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 44. maddesinde açıklanan “çizelge 5”"e göre yatay mesafenin uygun olup olmadığı, olayda yapı maliki davalının kusursuz sorumluluğu araştırılarak, illiyet bağını kesen sebeplerin bulunup bulunmadığı ve davalının kusurlu olup olmadığı ile ilgili konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan önceki raporlardaki çelişkinin giderilerek hüküm kurmaya yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.