Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/9702 Esas 2016/17318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9702
Karar No: 2016/17318
Karar Tarihi: 09.11.2016

Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/9702 Esas 2016/17318 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında, polis memurlarına tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet kararı verildi. Ancak mahkeme kararında, sanığın sözlerinin tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde tehdit niteliği taşımadığı ve görevi yaptırmak için direnme suçunu oluşturmadığına dikkat çekildi. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın, denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle hapis cezalarının ertelenmesinde hata yapıldığı belirtildi. Mahkeme, bu nedenlerle kararı bozdu ve dosyayı yeniden hüküm mahkemesine gönderdi. Kanun maddeleri olarak da, TCK'nın 43/2. maddesi ve CMK'nın 231/11. maddesi yer aldı.
18. Ceza Dairesi         2016/9702 E.  ,  2016/17318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Sanığın müşteki polis memurlarına “kendisinin bu şekilde kovalanamayacağı, bu şekilde durdurulamayacağı, onlar için bu durumun iyi olmayacağı, kendisinin tanıdığı savcı ve hakimlerin olduğu, polisleri bunlara şikayet ederek ceza aldıracağı, ayrıca ... ... isimli emniyet müdürünü tanıdığı, bu müdüre şikayet edeceği ve ... isimli Milletvekiline söyleyerek onları sürdüreceği” şeklindeki sözleri ile tehditte bulunarak direndiğinden bahisle mahkûmiyet kararı verilmiş ise de, sanığın polis memurlarının görev yerini değiştirme konusunda herhangi bir yetki ve gücü bulunmayıp, anılan sözlerinin tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde tehdit niteliğinde olmadığı ve görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmadığının gözetilmemesi,
    2- Sanığın “…bizi araçtan indirdikten sonra önce elimizi kelepçe taktılar gözümüze biber gazı sıktılar sonra da jopla vurmaya başladılar beni dövdünüz vücudumu gidip milletvekiline göstereceğim dedim başka da ne dediğimi hatırlamıyorum…” şeklindeki savunması ile yaralanmasına ilişkin adli rapor karşısında, sanığın eylemlerinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    3- Kabule göre de;
    a- Sanığın eylemini birden fazla görevliye karşı gerçekleştirmesi nedeniyle TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
    b- Daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanıkla ilgili olarak, CMK"nın 231/11. maddesi gereğince, açıklanması geri bırakılan hükümde herhangi bir değişiklik yapma imkânı bulunmadığı, hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden hapis cezalarının ertelenmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.