8. Hukuk Dairesi 2012/3260 E. , 2012/9700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.02.2011 gün ve 223/26 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, ortak miras bırakan ..."den kalan dava konusu 293 parselin tüm mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu vekil edenlerinin miras bırakanı ... ile mirasçılardan ...a isabet ettiğini, ..."ın da payını 21.11.1980 tarihinde vekil edenlerinin miras bırakanı ..."e devrettiğini açıklayarak, tapunun iptali ile ...’in mirasçılık belgesindeki payları oranında vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ve Nihat davayı kabul ettiklerini bildirmişler, diğer davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin önceki hükmün; davalı ... mirasçıları tarafından temyizi üzerine Dairenin 03.02.2009 tarih, 2008/6344 Esas ve 2009/592 Karar sayılı ilamıyla özet olarak “...dosya arasındaki 21.11.1980 günlü belge ile dava konusu parselde kayıt malikinin mirasçılarından ..."ın payını ... "e temlik ettiği belirtilmiş, düzenlenen belge HUMK.nun 297. maddesine uygun olarak onaylanmıştır. Bu durumda dava konusu parseldeki ... paylarının usulüne uygun olarak davalıların miras bırakanına temlik edildiği anlaşılmıştır. Ne var ki, bu yerin taksimle ... ve ..."e bırakıldığı dosyadan anlaşılmamaktadır. Dava konusu parsele ait kadastro tutanağı da getirtilmediği için öncesi itibariyle tapulu olup olmadığı da açıklığa kavuşmamıştır. Dava konusu parselin var ise tapu kaydının getirtilmesi, TMK.nun 676. maddesi hükmünce tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış geçerli bir taksimin olup olmadığının araştırılması, geçerli bir taksim mevcut ise elbirliği mülkiyet durumuna son verilmiş olacağından artık tarafların paylı mülkiyet şekline dönüşen bu yer üzerindeki paylarını TMK.nun 676. maddesi hükmü uyarınca temlik etmelerinin mümkün olamayacağının düşünülmesi, o durumda pay devrinin TMK.nun hükümleri gözönünde tutularak yapılması gerekmektedir. Bu yönler araştırılmamıştır. Bu hususlar üzerinde durulması, iddia ve savunma çerçevesinde tarafların delillerinin toplanması, davalı ... ve ..."ın kabul beyanlarının uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulması, ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak yargılamaya devamla açıklanan şekilde karar verilmiş ise de; hüküm, dosya ve Daire"nin uyulan bozma ilamı kapsamına uygun düşmemiştir. Şöyle ki; dava konusu 293 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydına göre 28.03.1957 tarihinde tapulama yoluyla .... kızı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre kayıt maliki ..."nin 12.07.1969 tarihinde vefat ettiği, mirasçı olarak davacıların miras bırakanı ..., davalılar ...,... ve ...’ın miras bırakanı ... ile davalılar...,...,...,...,...,...,...,..,..,....,... uyarınca mirasçılar arasında yapılan taksim sonrası, taksime konu 293 parsel sayılı taşınmazın aynı kanunun 677/1.maddesi uyarınca bir kısım mirasçılar arasındaki pay devrine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz tapulama yoluyla senetsizden ortak miras bırakan ... adına 28.03.1957 tarihinde tescil edilmiştir. TMK.nun 676. maddesi hükmüne göre “mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” Dosya içeriğine göre, bu madde uyarınca tüm mirasçılar arasında yapılmış yazılı bir taksim sözleşmesinin olmadığı anlaşılmaktadır. Taksim sözleşmesini yazılı yapılması ispat şartı değil, geçerlilik şartıdır. Bu nedenle taksimin varlığına ilişkin tanık beyanlarına itibar edilemez. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak, TMK.nun 677/1. maddesi hükmüne göre terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan yazılı sözleşmeler geçerlidir. Somut olayda, dava konusu taşınmazdaki davalılar Recep, Nihat ve ...’ın miras bırakanı ...’ın, miras payını davacıların miras bırakanı ...’e devrettiğine ilişkin 21.11.1980 tarihli sözleşme bozma ilamında da işaret edildiği gibi HUMK’un 297.(H.M.K m.206) maddesine uygun olup, TMK.nun 677/1 maddesine göre geçerli bir sözleşmedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 24.05.1985 tarih 2/5 sayılı kararına göre “böyle bir sözleşme iştirak hali bozulmadan Tapuda işlem yapılmasını sağlar.” Mahkemece geçerli olan bu sözleşmeye dayanarak, dava konusu taşınmazın davalılar Recep, Nihat ve ...’ın miras bırakanı ...’e isabet edecek miras payı bakımından tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacılar vekilinin temyiz talebinin kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 01.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.