8. Hukuk Dairesi 2012/2916 E. , 2012/9698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mülkiyetin tespiti (Zilyetliğe dayalı)
... ile Hazine, ... ve ... aralarındaki mülkiyetin tespiti (Zilyetliğe dayalı) davasının kabulüne dair... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.06.2010 gün ve 74/266 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak Melen Suyu projesi kapsamında ... tarafından muhtesat kamulaştırılması yapılarak, bedeli ödenen, kamulaştırma özel projesinde Te.Ha.1(B) olarak gösterilen 7.613,33 m2 yerin mülkiyetinin vekil edenine ait olduğunun tespitine, kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan zemin bedelinin DSİ Genel Müdürlüğünden tahsili ile vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar Hazine ve ... vekilleri davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ... Başkanlığına usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen yargılama oturumlarına katılan olmamış ve cevap verilmemiştir.
Mahkemece, bedel davası yönünden dava tefrik edilip, ayrı bir esas numarasına kaydedilmesine, mülkiyetin tespitine yönelik davanın kabulüne, 7.613,33 m2 yerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; uyuşmazlık, Melen Suyu projesi kapsamında ... tarafından muhtesat kamulaştırılması yapılarak, bedeli davacıya ödenen, kamulaştırma özel projesinde Te. Ha.1(B) olarak gösterilen 7.613,33 m2 yerin mülkiyetinin davacıya babasından intikal etmesi nedeniyle zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve dava koşulunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişiler, dava konusu yerin davacının babası tarafından uzun süre tarım arazisi olarak kullanıldığını, onun ölümü ile davacının fındık bahçesi şeklinde kullanıldığını söylemişlerdir. Tanıklar ise dava konusu taşınmazı davacının kullanımı hakkında bilgi vermişlerdir. Böylece, mahalli bilirkişiler taşınmazın davacıya babasından kaldığını bildirmekle birlikte intikal şekli hakkında bir açıklama yapmamışlardır. Bu husus tahkikat hakimi tarafından da sorulup belirlenmemiştir.
Taşınmaz muristen intikal ettiğine göre, TMK.nun 640/2 ve 702/2. maddelerine göre, mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Tasarruf işlemleri için ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerekir. Bu bakımdan davacının tek başına taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemesi mümkün değildir. Dosya içerisinde davacının babasının mirasçılık ya da nüfus aile kayıt belgesi bulunmadığından ölüm tarihi ve başka mirasçısının olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Davacı, muristen intikal hukuki sebebi ile taşınmazın mülkiyetinin tespitini istediğine göre davanın tereke adına açılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Eldeki dava, mirasçılık sıfatı bulunmayan üçüncü kişilere (Hazine, ..., Karasu Belediye Başkanlığına) açılmıştır. Dava şartı, kamu düzeni ile ilgili olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi taşınmazın taksim ya da başka devir yoluyla davacıya verilip verilmediğinin mahkemece re"sen araştırılıp belirlenmesi zorunludur.
Davalılar Hazine ve ... vekillerinin temyiz talebinin kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 01.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.