Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/7070 Esas 2016/17311 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7070
Karar No: 2016/17311
Karar Tarihi: 09.11.2016

Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/7070 Esas 2016/17311 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, fuhuş suçundan mahkumiyet kararı verilen bir dosyayı incelemiştir. Temyiz isteği reddedilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkeme kararlarının tutarlı ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerektiği belirtilmiştir. Kararın dayandığı tüm verilerin, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin hükmün gerekçesine açık olarak yansıtılması gerektiği vurgulanmıştır. Sanıkların savunmalarının yeterince değerlendirilmediği ve delillerin tartışılmadan hüküm verildiği belirtilerek kararın yetersiz gerekçeyle verildiği ifade edilmiştir. Ayrıca önceki mahkumiyet hükümlerinde verilenden daha ağır bir ceza verilemeyeceği ve hak yoksunluğu hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 141. Maddesi, CMK'nın 34 ve 230. Maddeleri
- CMUK'nın 326. Son Maddesi
- TCK'nın 53/1-b Maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 Tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Sayılı Kararı
18. Ceza Dairesi         2016/7070 E.  ,  2016/17311 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Fuhuş
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    1- Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
    Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın fiiline ilişkin hukuki nitelendirme yapılması gerekirken, somut olayda sanıkların üzerine atılı suçları işlediklerine dair deliller tartışılıp değerlendirilmeden ve sanıkların savunmalarına neden itibar edilmediği kararda gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    a- Sanıklar hakkında önceden kurulan mahkûmiyet hükümleri, sanıkların temyizi üzerine bozulduğundan CMUK"nın 326/son maddesi gereğince önceki hükümde verilenden daha ağır bir ceza verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    b- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının kalkması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafii ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.