![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2019/7736
Karar No: 2022/6248
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/7736 Esas 2022/6248 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2019/7736 E. , 2022/6248 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
...
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık hakkında katılan ...'a karşı hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Taraflara uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, uzlaşma teklifinin yapıldığı tarihte sanığın üzerine atılı tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunmadığı gibi sanığın şikayetçiye karşı suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunan hakaret suçunu uzlaşma kapsamına girmeyen suçu ile birlikte işlemesi nedeniyle, 5271 sayılı Kanun'un 253/3. maddesinde “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmü uyarınca, uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı ve yapılan uzlaştırma teklifinin de hukuken geçersiz olduğu, bu kez birlikte işlenen tehdit suçunun hüküm tarihinden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile uzlaşma kapsamına alınması ve bu nedenle CMK.nın 253/3. maddesinin 2. cümlesinde yer alan engelin ortadan kaldırıldığı belirlenerek yapılan incelemede;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMUK.nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen TCK.nın 106/1, 125/2-1. maddeleri kapsamındaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanık hakkında katılan ...'ya karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan ...'nin ilk ifadelerinde, kendi rızası ile sanığın aracına bindiği ve
./..
S/2
araçla birlikte dolaştıkları yönünden beyanda bulunmasına rağmen, en son mahkeme beyanında, kendisinin zorla araçta tutulduğunu beyan ettiği görülmüş ise de, katılanın, ailesi tarafından etkilenerek aleyhe beyanda bulunmuş olması ihtimali nedeni ile sanığın katılanı zorla alıkoyduğuna dair şüpheden uzak delil bulunmadığı, mevcut delil durumuna göre de; kayden 16.02.1993 doğumlu olup olay tarihinde on altı yaşı içerisinde olan ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından rızasına itibar edilen mağdure ...'nın, herhangi bir cebir, tehdit veya hile olmaksızın rızası ile aralarında gönül ilişkisi bulunan sanığın aracına binip, geceyi araçta birlikte geçirdikten sonra, ertesi gün içinde mağdurenin güvenli bir yerde bırakılması şeklinde gerçekleşen olayda eylemin TCK.nın 234/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
Sanığın, temyize konu olup, katılanlara karşı yukarıda zikredilen üç eylemi yönünden;
Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki "hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek "lehe kanunun uygulanması ilkesi" benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMUK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.