18. Ceza Dairesi 2015/31344 E. , 2016/17290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunduğu belirlenen müşteki sanık ...’ın kovuşturmada alınan beyanlarında şikâyetçi olduğunu bildirmesine rağmen davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de, temyiz dilekçesinin içeriği ve anılan Kanunun 237/2. maddesi gereğince, kamu davasına katılan sıfatıyla kabulüne karar verilerek, dosya görüşüldü:
1-Kasten yaralama ve tehdit suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilmez olduğu anlaşıldığından, tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca, sanıklar ..., ..., ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
2- Katılan sanık ... ile sanık ...’nın karşılıklı hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyizinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik katılan sanık ...’ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnamedeki isteme uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3- Katılan sanık ... hakkında katılan ...’ya karşı hakaret suçundan verilen hükmün temyizine gelince;
a- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Öte yandan kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın duruşma çıkışı yaşanan tartışma esnasında katılan avukata hitaben söylediği kabul edilen “ne biçim avukatsın sen onların tarafını tutuyorsun” şeklindeki sözünün katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
b- Kabule göre de, TCK"nın 125/4 ve 62/1.maddesine göre artırım ve indirim yapılırken, sonuç cezanın 7.080 TL yerine 7100 TL olarak hatalı hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanık ... ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.