Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı, borçlu aleyhine faturaya dayalı olarak genel haciz yoluyla İzmir İcra Dairesinde icra takibine geçmiştir. Borçlu vekili süresinde icra dairesine vermiş bulunduğu itiraz dilekçesinde, yetki itirazının yanısıra esasa ilişkin olarak borcun 7.194,35 YTL"lik kısmını kabul etmiş, sadece 2.360 YTL için müvekkilinin borçlu olmadığı yönünde beyanda bulunmuş, ayrıca faize de itiraz etmiştir. Borçlu, borç ilişkisini kabul etmiş bulunduğundan alacak B.K"nun 73/1. maddesi kapsamına girmiş bulunmaktadır. Bu durumda alacaklının kendi ikametgahında takibe başlamasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Mahkemece borçlunun yetkiye ilişkin itirazı kaldırılıp, esasa ilişkin itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.