23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7101 Karar No: 2016/4767 Karar Tarihi: 18.04.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7101 Esas 2016/4767 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların birlikte hareket ederek, dolandırıcılık yapmak suçunu işledikleri iddia edilerek, TCK'nın 157/1 ve 52/1-2 maddelerince 2 yıl hapis cezası ve 5.000 TL adli para cezasına çarptırıldıkları belirtilmiştir. Ayrıca, sanıkların TCK'nın 52/4, 53/1, 54/1 ve 63. maddeleri (tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı uygulanmak üzere) çerçevesinde de işlem yapılacağı ifade edilmiştir. Mahkeme, sanıkların suçlarını kabul ettiği, katılana yapılan dolandırıcılık olayının tespit edildiği, delillerin incelendiği ve sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna kanaat getirdiği belirtilmiştir. Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanıkların mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerektiğine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. TCK'nın 53 maddesi ile ilgili hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı çerçevesinde uygulamasının infaz sırasında nazara alınması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 157/1, 52/1-2, 52/4, 53/1, 54/1 ve 63 maddeleri.
23. Ceza Dairesi 2015/7101 E. , 2016/4767 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1 ve 52/1-2 maddelerince 2 yıl hapis cezası ve 5.000 TL adli para cezası, ayrıca TCK"nın 52/4, 53/1, 54/1 ve 63. maddeleri (tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı uygulanmak üzere)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde birlikte suç işleme iradesiyle hareket eden sanıklardan ..."ın, katılanın yanına yaklaşarak kendisini İranlı olarak tanıttığı ve yarı Türkçe yarı Arapça bir lisanla ...Çarşı isimli işyerini sorduğu, katılanın böyle bir yer bilmediğini söylemesi üzerine sanık ..."ın bu kez ...isimli şahsı aradığını söylediği, bu esnada diğer sanık ..."in gelerek..."a "hep Ermenileri zengin etmeyin, biraz da Müslümanlar zenginleşsin" dediği ve birlikte bir çay ocağına oturdukları, konuşma esnasında sanık ..."ın, altın saat sattığını söylemesi üzerine katılanın bu altın saatleri almaya ikna olduğu, bu nedenle saatlerin altın olup olmadığını incelemek için bir kuyumcuya doğru gittikleri, kuyumcunun önünde sanık ..."in olduğu ve kendisine kuyumcu görüntüsü vererek bu saatlerin çok değerli olduğunu, altın olduğunu söylediği, bunun üzerine katılanın saatlerin altın olduğuna ikna olması sonucu beş adeti saati 10.000 TL"ye satın aldığı, ancak daha sonra katılanın altınları bir kuyumcuya götürdüğünde saatlerin metal olup değerinin 15 TL olduğunu öğrendiği, bu şekilde sanıkların dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen olayda, sanıkların ikrarı, katılan anlatımı, değer tespit tutanağı, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanıklar... ve... hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. TCK"nın 53 maddesi ile ilgili hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı çerçevesinde uygulamasının infaz sırasında nazara alınması mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.