
Esas No: 2013/8332
Karar No: 2013/8045
Karar Tarihi: 28.3.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/8332 Esas 2013/8045 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Kuzey ... girişi kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde davalının kendisine daire vermesi karşılığında arsasını davalıya devrettiğini ancak sadece enkaz bedelinin ödendiğini belirterek, bina ve müştemilatların dava tarihindeki değerinin belirlenerek şimdilik 9.100,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra talebini 17.227,10 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı bu davada, davalı ile yaptığı sözleşme uyarınca kendisine ait bina ve müştemilatların davalıya bedeli karşılığında devri sonucu eksik ödeme yapıldığını, bina ve müştemilatların dava tarihindeki değerinin saptanıp tahsilini istemiş, mahkemece de keşif yapılıp taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin bilirkişi raporuyla tespit edilen değerlerine göre hesap yapan rapora itibar ile hüküm kurulmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı ile davalı arasında davacının arsasının davalıya devrine ilişkin sözleşme özel hukuk hükümlerine göre geçerli bir sözleşmedir.
Bu sözleşme ile belirlenen bina ve müştemilatların analiz raporları taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin eki hükmünde olup taraflar arasında ihtilaf konusu da yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının talep edebileceği alacak miktarının, davacının sözkonusu analiz raporunu benimsemiş olduğu kabul edilerek, kendisine yapılan kısmi ödemenin dışında kalan ve ödenmeyen bakiye bedel olduğu gözetilmek suretiyle hasıl olacak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.