Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/15438
Karar No: 2016/17270
Karar Tarihi: 08.11.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/15438 Esas 2016/17270 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından 6 ay ve 1 yıl hapis cezalarına çarptırılmıştır. Ancak dosyada eksiklikler tespit edilmiş ve temyiz eden sanık hakkında bozma kararı verilmiştir. Ayrıca, konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından uzlaşma işlemleri yapılmadan mahkumiyet hükmü kurulması kanuna aykırı bulunmuştur. Bozma kararının, hükmü temyiz etmeyen sanığa sirayet ettirilmesi için mahkemenin kendiliğinden gereğini yerine getirmesi mümkündür. Kararda geçen kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1 ve 116/4, 5560 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. madde fıkraları ve 1412 sayılı CMUK'nın 325. maddesidir.
18. Ceza Dairesi         2016/15438 E.  ,  2016/17270 K.

    "İçtihat Metni"

    Konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1. ve 116/4. maddeleri gereğince 6 ay hapis ve 1 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2008 tarihli ve 2007/15 esas, 2008/156 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/07/2017 gün ve 284651 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanık ile birlikte suç işleyen dosyanın diğer sanığı ... ... temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 21.Ceza Dairesinin 30/11/2015 tarihli ve 2015/4327 esas, 2015/5660 sayılı ilamında yer alan, “I- Mağdur... ile katılan..." in benzer nitelikte olan soruşturma aşamasındaki ifadelerinde, sanık ... ile temyiz dışı sanık ..." ın evin dışında kapının önünde bekleyen mağdur ... dövdükleri, engel olmak için olay yerine gelen katılan ... da saldırmaları üzerine içeri kaçmak istedikleri sırada sanıkların evin kapısını kırmak suretiyle içeri girdiklerini söylemeleri, kovuşturma aşamasındaki ifadelerinde ise mağdur ... olayın evin bahçesinde değil ... Parkının içinde meydana geldiğini söylemesine rağmen, katılan ... ... sanıkların bahçede kendisini dövdüklerini belirtmesi, katılan..."in sanıkların bahçe kapısını kırmak suretiyle bahçeye girdiklerini, tanık..."in ise sanıkların mağdur .. kapının eşiğinde, katılan ... ise bahçenin içinde vurduklarını ifade etmeleri karşısında; suçun cebir kullanılarak işlenmesi nedeniyle TCK’nun 116. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenen nitelikli halin uygulanabilmesi için cebir veya tehdittin konut veya eklentisine girilmesi sırasında şahıslara karşı kullanılması gerektiği, konutun eklentisine girilmesiyle suçun tamamlanmasından sonra mağdurun yaralanmasının ise ayrı bir suç oluşturacağı gözetilerek; suçun işlendiği saat mağdur ve tanıklardan sorularak kesin olarak belirlenip, mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, suç unsurları ile niteliğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespitinden sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile sanıkların katılan ... karşı cebir kullanarak atılı konut dokunulmazlığını bozma suçunu işlediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    II- Kabule göre de;
    1- Sanığa atılı konut dokunulmazlığını bozma suçu 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK. nun 253. maddesinin 1. fıkrası b bendi uyarınca; soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın uzlaşma kapsamındaki suçlardan olduğu halde, 5271 sayılı CMK. nun 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Sanığa atılı kasten yaralama ve mala zarar verme suçları nedeniyle, uzlaşma işlemlerinin; suç ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK" nın 253 ve 254. madde fıkralarında öngörülen yöntem izlenerek yerine getirilmesi zorunluluğu karşısında, sanık ile mağdurların poliste verdikleri uzlaşmak istemediklerine dair ifadeleriyle yetinilerek, eksik ve usulüne uygun olmayan işleme dayalı olarak hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş...” şeklindeki açıklamalar karşısında, sanığın üzerine atılı mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları bakımından uzlaşma işlemleri yapılmadan ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu açısından mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, suç unsurları ile niteliğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespitinden sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi "Hüküm, cezanın tatbikatında kanuna muhalefet edilmesinden dolayı maznun lehine olarak bozulmuşsa ve bozulan cihetlerin temyiz talebinde bulunamamış olan diğer maznunlara da tatbiki kabil olursa bu maznunlar dahi temyiz talebinde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından istifade ederler." şeklindedir.
    Maddenin uygulanabilmesi için
    -Birden fazla sanığın aynı suçu işlemiş olması,
    -Aynı mahkemede yargılanıp aynı ilamla mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
    -Hükmün temyiz edilebilir nitelikte olması,
    -Kanuna muhalefet edilmesi nedenine dayalı bozma kararının, sanıkların lehine olması, gerekir.
    Bozma kararının, hükmü temyiz etmeyen sanığa sirayet ettirilmesi için bu hususun açıkça bozma kararında belirtilmesine ya da sanığın talep etmesine gerek yoktur. Mahkemenin kendiliğinden anılan düzenlemenin gereğini yerine getirmesi mümkündür.
    İnceleme konusu somut olayda; konut dokunulmazlığının ihlal ve mala zarar verme suçlarından sanıklar Savaş Ağdeve ve ... hakkında kamu davası açıldığı, sanıkların aynı mahkemede yargılanıp birlikte TCK"nın 116/4. ve 151/1. maddelerinden mahkum oldukları, hükmün temyizi kabil olduğu, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 28/02/2012 tarih 2010/11089 Esasve 2012/4442 sayılı kararı ile hükmün, “ konut dokunulmazlığını ihlal etme suçununun işlendiği saat mağdur ve tanıklardan sorularak kesin olarak belirlenip, mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, suç unsurları ile niteliğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespitinden sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme , Kabule göre de;konut dokunulmazlığını bozma suçu 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK. nun 253. maddesinin 1. fıkrası b bendi uyarınca; soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın uzlaşma kapsamındaki suçlardan olduğu halde, 5271 sayılı CMK. nun 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılmadan, kasten yaralama ve mala zarar verme suçları nedeniyle, uzlaşma işlemlerinin; suç ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK" nın 253 ve 254. madde fıkralarında öngörülen yöntem izlenerek yerine getirilmesi zorunluluğu karşısında, sanık ile mağdurların poliste verdikleri uzlaşmak istemediklerine dair ifadeleriyle yetinilerek, eksik ve usulüne uygun olmayan işleme dayalı olarak hüküm kurulması” gerekçesiyle hükmü temyiz eden sanık Savaş Ağdeve yönünden bozulduğu, diğer sanık ... hakkında ise temyiz isteminde bulunmaması nedeniyle cezasının kesinleştirildiği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay 2. Ceza Dairesince 28/02/2012 tarih 2010/11089 esas ve 2012/4442 sayılı kararı ile eksik incelemelere ilişkin yapılan bozmanın, aynı suçu sanık ... ile birlikte işleyen sanık ...’ın hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle, temyiz davası açma hakkından yararlanamayan sanığın yasal şartları oluştuğundan 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi gereğince, bozma kararının sirayet ettirilmesi suretiyle mahallinde yargılamaya devam edilebilecektir. Bozma ilamına uyulması veya farklı gerekçeyle karara direnilmesi yönünde yeni bir hüküm kurulması da mümkündür.
    İncelenen dosyada, yasaya aykırılığı, hükmün kesinleşmesini ve infazını engelleyen usule ilişkin yasal düzenleme mevcut iken, bu yolun kullanımına başvurulmaksızın, olağanüstü yasa yolu olan kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 08.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi