20. Hukuk Dairesi 2012/13357 E. , 2013/2938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2004 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Evrencik Köyü 108 ada 19 parsel sayılı 35222.00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1934 tarih 254 sıra numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle tarla niteliğinde davalılar adına tesbit edilmiştir.
Hazine, taşınmaza uygulanan tapu kaydının değişir sınırlı olduğu, bu nedenle miktarı ile geçerli sayılması gerektiği; evveliyatı orman olan, ormandan ve meradan kazanılan yerlerin zilyetlik ve zaman aşımı yolu ile edinilemeyeceğini ileri sürerek, tapu kaydı miktar fazlasının Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2950 m2"lik bölümünün orman niteliğinde Hazine, geriye kalan (B) harfli 32272 m2"lik bölümünün tesbit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; davacı Hazine tarafından hüküm temyiz edilmekle, Dairenin 21/09/2010 gün ve 2010/6093-10854 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın bu bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, tapu kaydının çekişmeli yeri kapsayıp, miktar fazlası olan bölümlerde ise zilyetlik koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hazine; tapu miktar fazlası olan taşınmaz bölümlerinin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığı iddiası ile dava açmıştır. Bu nedenle, davanın reddine karar verilebilmesi için taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalmış olması yanında öncesi itibarıyla da orman sayılan yerlerden olmaması gereklidir. Bu yolda memleket haritası, amenajman planı ile hava fotoğrafları yöntemince uygulanmalı, taşınmazın öncesi de araştırılarak niteliği duraksama yaratmayacak biçimde belirlenmelidir. Bunun için ise taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra bozma kararından önce verilen 2006/176 -2008/2 sayılı kararla çekişmeli parselin 2950 m² bölümünün aynı adanın son parsel numarası verilerek orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, bu bölümün temyiz edilmeyerek kesinleştiği belirtilerek kalan bölümü ile ilgili olarak; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin iptaliyle 25/07/2012 tarihli harita bilirkişi rapor ve krokisinde “A” harfiyle işaretli 1117,96 m²"lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, “B” harfiyle işaretli 31154,04 m²"lik bölümün tesbit gibi tarla niteliğiyle davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1979 yılında 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve sonuçları 15/11/1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra, Evrencik Köyü mülki sınırları içinde bulunan ormanların 3402 sayılı Kadastro Kanunu uygulamalarına esas olmak üzere 6831 sayılı Kanuna göre orman sınırlarının tesbiti ile 1979 yılında yapılan sınırlamanın aplikasyonu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış, bu çalışma temyize konu davanın varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, çekişmeli taşınmazın (B) harfiyle işaretli 31154,04 m²"lik bölümün kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, orman kadastrosunun üzerinden 20 yıllık sürenin geçtiği ve eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında da orman sayılmayan yerlerden olduğu, tapu kaydının çekişmeli yeri kapsadığı, kayıt miktar fazlası olan bölümlerde ise davalılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.