23. Ceza Dairesi 2015/15229 E. , 2016/4766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama
HÜKÜM : 1- Mala zarar verme suçundan TCK"nın 151/1, 53. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası
2- Kasten yaralama suçunda, TCK"nın 86/2, 86/3-e, 21/2, 53. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, sanık ..."in, katılan ... ve mağdur ..."le borç meselesi yüzünden tartışmaya başladıkları, ardından sanığın pantolon kemerini çıkararak rastgele sallamaya başladığı, kemerin mağdur ..."e gelmesi sonucu şahsın yaralandığı, olay yerinde bulunanlar tarafından dışarıya çıkartılan sanığın, dışarıdan çay ocağının camına vurduğu ve kırılmasına neden olduğu anlaşıldığından, mala zarar verme ve kasten yaralama suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosya kapsamından, sanığın eylemini kasten gerçekleştirdiği anlaşıldığı halde, olası kasttan ceza indirimine gidilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
1- Katılanın duruşmadaki beyanında, camın parasının, sanığın babası tarafından karşılandığını beyan etmesi karşısında, sanık hakkında TCK"nın 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmaksızın, mala zarar verme suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,
2- Gerekçeli karar içeriğinde, sanığın yaralama suçundan ""para cezası seçilmek suretiyle"" cezalandırılması yoluna gidildiği belirtildiği halde, hüküm tesis edilirken sanık hakkında hapis cezası tayin edilerek çelişkiye neden olunması,
3- Her iki hüküm için de, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı nazara alınarak TCK 53 ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan her iki hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.