Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/15418
Karar No: 2016/17258
Karar Tarihi: 08.11.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/15418 Esas 2016/17258 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, hakaret suçundan dört defa 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştır ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, sanığın zincirleme suç hükmüne uyduğu dört ayrı müştekiye yönelik hakaret suçlarında ayrı ayrı cezalandırılmasının ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı gerekçelerinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Bu doğrultuda, kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, zincirleme suça ilişkin TCK'nın 43. maddesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gereken koşulları düzenleyen CMK'nın 231. maddesi gösterilmiştir.
18. Ceza Dairesi         2016/15418 E.  ,  2016/17258 K.

    "İçtihat Metni"

    Hakaret suçundan sanık ... ...., 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/3-a, 62/1 maddeleri uyarınca dört defa 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, aynı Kanun’un 51. maddesi uyarınca cezalarının ertelenmesine dair ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/07/2008 tarihli ve 2006/1285 esas, 2008/958 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11.07.2016 tarih ve 280025 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında,
    "1-Sanığın eyleminin müşteki polis memurlarının hepsine birden hakaret etme şeklinde olduğu, bu nedenle eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/5. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerine uyduğu gözetilmeden, dört ayrı müştekiye yönelik farklı eylem kabul edilerek ayrı ayrı dört kez cezalandırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde,
    2-Hakaret suçu nedeniyle oluşmuş maddi bir zarar bulunmaması ve sanığın sabıkası olmaması karşısında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının subjektif koşullarının gerçekleştiği, ayrıca sanık hakkında erteleme kararı verilirken “yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varıldığı” şeklinde gerekçeye yer verildiği cihetle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşulunun da gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık hakkında öncelikle daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken “katılanların zararı giderilmediği” şeklinde hukuka aykırı gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    a- TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin olarak yapılan incelemede:
    5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
    Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
    İnceleme konusu somut olayda; iddianamede sanığın, polis memuru olan müştekilere “hepinizi sinkaf edeceğim" dediğinin iddia edildiği, mahkemece de eylemin bu şekilde kabul edildiğinin anlaşıldığı, ancak sanığın müştekilere bu sözlerle, aynı anda ve tek bir fiille hakarette bulunması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, her bir müşteki için ayrı ayrı ceza verilmesi ile ayrıca bu cezalarda TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu belirlenmekle kanun yararına bozma talebinin bu yönden kabulü gerekmiştir.
    b- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair gerekçenin hukuka aykırı olduğuna ilişkin olarak yapılan incelemede ise;
    5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasında, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
    a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
    c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir" hükmü yer almaktadır.
    CMK"nın 231/6-c maddesi hükmü, sanığın mağdur veya kamuya verdiği maddi zararın karşılığı olan paranın ödenmesini gerektiren somut olaylarda uygulanabilir. Anılan maddedeki zarar kavramından, Y.C.G.K."nun 3.2.2009 gün ve 2008/250-2009/13 sayılı kararında belirtildiği üzere, yalnızca basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların anlaşılması gerekmektedir. Anılan zarar, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup manevi nitelikte zararı kapsamamaktadır.
    İncelenen dosyada yer alan hakaret suçundan dolayı maddi bir zarar olmadığı anlaşılmaktadır. Manevi zararların da CMK"nın 231/6-c maddesinde öngörülen zarar kapsamında değerlendirilememesi karşısında; CMK"nın 231. maddesinin uygulamama gerekçesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Hakaret suçundan sanık ... ... hakkında, ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/07/2008 tarihli ve 2006/1285 esas, 2008/958 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 08.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi