Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3039
Karar No: 2019/574
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3039 Esas 2019/574 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ve davalı arasındaki bir tazminat davasında asliye hukuk mahkemesi, davacının talebini reddetti. Davacı, taraflar arasında yapılan bir sözleşmeye dayanarak, müteahhit olarak yapacağı dört bloktaki 112 dairin yapımı konusunda anlaştıklarını ancak davalı kooperatifin hak edişlerini ödememesi nedeniyle ihtilafa düştüklerini ve müvekkilinin şantiyeden uzaklaştırıldığını ileri sürerek tazminat talep etti. Davalı ise, sözleşmenin şartlarına uygun olarak işin tamamının bitirilmediğini ve davacının kusuru nedeniyle feshedildiğini savundu. Mahkeme, davacının iddialarını reddederek davanın reddine karar verdi. Ancak davacı vekili bu kararı temyiz etti. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, davacının talepleri sözleşmenin haksız feshi halinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, keşif yapılması ve uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini vurguladı. Kararda belirtilen kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2016/3039 E.  ,  2019/574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili Avukat ... ile davalı kooperatif vekili Avukat ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -
    Davacı vekili, taraflar arasında 04.07.1995 tarihli sözleşme olduğunu davaya konu taşınmaz üzerine inşa edilecek dört blokta 112 dairenin davacı tarafından müteahhit olarak yapılması hususunda anlaştıklarını, davalı kooperatifteki yönetim değişikliği sonrasında yeni yönetimce hak edişlerinin sudan bahanelerle ödenmemesi nedeniyle ihtilafa düşüldüğünü ve müvekkilile hak ediş bedellerini ödemek istemeyen kooperatifce müvekkiline 08.02.2000 tarihli ihtarname ile sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edildiğinin bildirildiğini, işin henüz % 60-65 seviyelerinde yapıldığını, müvekkilinin şantiyeden uzaklaştırıldığını, müvekkilinin normal şartlar altında inşaatın kalan % 40 lık kısmını haksız fesih nedeni ile kârdan mahrum bırakıldığını ileri sürerek 50.000 TL. maddi tazminat ile ticari itibar kayıplarına yönelik 5.000 TL. manevi tazminatın davalı kooperatiften yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirket tarafından imzalanmış bulunan 04.07.1995 tarihli sözleşme için ihale şartnamesinde sözleşmenin 3 gün içerisinde noterden tasdik ettirilmesi şart koşulduğu halde bu şart yerine getirilmeden noter tasdiki olmayan bir sözleşme olduğunu, davacı şirketin geçmiş dönemlere ait hak edişleri incelettirildiğinde önemli ölçüde aksaklık-noksanlık ve haksız ödemeler tespit edildiğini bu durumun firmaya bildirildiğini firma tarafından kum-çakıl fiyat fark bedellerine ilişkin olarak haksız bedel ödendiği kabul edilerek kooperatife haksız alınan bu bedeller karşılığında 25.000 TL. gibi bir rakamı geri ödeme teklif edildiğini, davacı firmaya kooperatif tarafından çekilen ihtarnamelerde verilen sürelere akdin feshi tarihi itibari ile hiç bir itirazı mevcut bulunmadığından bu süreleri kabul etmiş sayılacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre işin tamamının 30.04.1998 tarihinde bitirilmesi gerektiği yarrgılama aşamasında halen bitirilmemiş olduğu, bu yönden davalı tarafça sözleşmede belirlenen usulüne uygun ihtarnamelerin davacıya gönderilmiş olduğu, sözleşme hükümlerine göre yapılması gereken inşaat imalatının proje ve ruhsatına uygun olarak ve belediye tarafından denetime açık bir .../...
    şekilde yerine getirilmesi gerekli iken blokların zemin kat projesinde 3,70 metre olan yüksekliğin 2,90 metre yapılması nedeniyle belediyece ruhsat yenilemesinin yapılmadığı, aynı gerekçelerle davalı kooperatife para cezası kesilmiş olduğu bu kapsamda yüklenici olan davacının sözleşme ile kendisine yüklenilen edimleri gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle davalının sözleşmeyi 08.02.2000 tarihli feshi ihbarının haklı sebeplere dayandığı davacının kendi edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğinden davalıdan sözleşmeye uygun olarak yapması gereken imalat bedelinden bakiye alacağını talep edemeyeceği, davada B.K. 117 md. kapsamında ifası imkansız hale gelen sözleşme kapsamında iadenin söz konusu olduğu, davalının fesih ihbarı haklı bulunduğundan kusurundan söz edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Tarafların bu dava ile fesih iradeleri birleşmiştir. Ancak davacının talepleri sözleşmenin haksız feshi durumunda değerlendirilmelidir. Dava sırasında inşaata devam edilerek iskan alındığı iddiası mevcuttur. Mahkemece bu iddia üzerinde durularak mahallinde keşif icrası ile uzman bilirkişi heyetinden rapor alınıp, feshin haklılığı üzerinde durulmalı, inşaatın davacı tarafından yapıldığı tespit edilirse, bunun fesih iradesinden vazgeçtikleri manasına geleceğinden inşaatın kimin tarafından yapıldığı araştırılmalı, davacı tarafından inşaat devam ettirildi ise davacının talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği de gözetilerek gerekli araştırma ile sonuca uygun karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece yapılan incelemenin hüküm vermeye elverişli olmaması nedeni ile yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, ... duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi