![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/13606
Karar No: 2021/896
Karar Tarihi: 09.02.2021
Danıştay 4. Daire 2016/13606 Esas 2021/896 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13606
Karar No : 2021/896
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2011 ve 2012 yılı gelir vergisi, 2010/7-9 ila 2012/4-6 dönemleri geçici vergi ve 2010/9 ila 2012/6 dönemleri katma değer vergisi beyannamelerinin elektronik ortamda süresinde verilmediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının 2010/9,10 dönemlerine ait katma değer vergisi beyannamelerini vermeyerek üst üste iki dönem beyanname vermemesi üzerine mükellefiyet kaydının 2004/13 seri nolu Uygulama İç Genelgesi gereğince en geç beyanname verilmeyen son dönemi izleyen dördüncü ayın sonuna kadar kapatılması gerekirken, re'sen terk işleminin zamanında yapılmadığı anlaşıldığından, davacı adına beyannamelerinin elektronik ortamda süresinde verilmediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, 2011 ve 2012 yılı gelir vergisi, 2010/7-9 ila 2012/4-6 dönemleri geçici vergi ve 2010/9 ila 2012/6 dönemleri katma değer vergisi beyannamelerinin elektronik ortamda süresinde verilmediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153. maddesinde, vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı, işe başlamayı bildirmek zorunda olan mükellefler arasında sayılmış, 160. maddesinin 1. fıkrasında, 153. maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanların, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları, 2. fıkrasında, işi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklama sonucunda bilinen adreslerinde bulunmaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi halinde, mükellefin işi bırakmış addolunacağı ve mükellefiyet kaydının vergi idaresince terkin edileceği, 6. fıkrasında ise, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığının yetkili olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun'un mükerrer 257. maddesinin 4. fıkrasında, bu Kanun'un 149. maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya ve buna ilişkin usul ve esasları belirlemeye, Maliye Bakanlığı yetkili kılınmış, bu yetkiye istinaden çıkarılan 340, 346, 357, 367, 373 ve 376 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle vergi beyannamelerinin ve bildirimlerinin internet ortamında gönderilmesi uygulaması ile ilgili düzenlemeler yapılmış, bunlardan 18/10/2007 günlü ve 26674 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 376 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı olmaksızın gelir vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına pamuklu dokuma kumaş imalatı faaliyetinde bulunmak üzere 11/06/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirildiği, mükellefiyet kaydının 2004/13 seri nolu Uygulama İç Genelgesi gereğince 18/06/2012 tarihi itibariyle kapatıldığı, faaliyetine ilişkin olarak en son 2010/8 dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinin verildiği, 2010 ila 2012 yılları itibariyle muhtelif beyannamelerin elektronik ortamda süresinde verilmediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca davacı adına özel usulsüzlük cezalarının kesildiği, davacı tarafından faaliyetinin 01/10/2010 tarihi itibariyle sona erdiği ve bu tarihten itibaren herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığı iddiası ve kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda değinilen düzenlemeler uyarınca, davacı tarafından faaliyetinin sona erdiğine ilişkin olarak vergi dairesine işi bırakma bildiriminde bulunulmadığı ve mükellefiyetin devam ettiği süre içerisinde de davaya konu beyannamelerin elektronik ortamda süresinde verilmediği sabit olup, davalı idarece ilgili dönem beyannamelerinin verilmediğinden bahisle davacı adına özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.