MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2001 yılında yapılan kadastro sırasında .... Köyü 120 ada 32 parsel sayılı 11350 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliği ile davalı adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı, Hazine, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre çalışma yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmış, bu işlem 20.12.2001 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece verilen kısa kararda "davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline", gerekçeli kararda ise "davanın kabulüne" karar verilmiş, ancak kabulün tapuda kayıtlı hangi parseli kapsadığından sözedilmeden hüküm kurulmuştur. Taraflara tefhim edilen kısa kararla tebliğ edilen gerekçeli kararın hüküm fıkralarının birbirine aykırı olması, Yargıtay İ.B.B.G.K."nun 10.04.1992 tarih ve 1991/7-4 sayılı kararında belirtildiği gibi H.M.K."nun 297 ve 298 ( H.U.M.K."nun 388 ve 389) maddelerine aykırı olduğundan, mutlak bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 19.03.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.