22. Hukuk Dairesi 2016/6219 E. , 2019/5129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01.11.2008-30.12.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesini ücret ve sosyal haklarının ödenmemesi, almış olduğu gerçek maaşının Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilmemesi ve primlerinin eksik yatırılması nedeniyle 30.12.2013 tarihinde haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğinden, davacının 26.12.2013 tarihli ve “01.01.2008-26.12.2013 tarihleri arasında çalışmakta olduğum ... Seramik Ltd Şti"den bugün itibariyle aşağıda belirttiğim nedenlerden dolayı; davranış şekilleri, içerideki uyuşmazlık ve huzursuzluk, fikir ayrılıkları, işi bırakma kararı aldım. İş akdimin feshedilmesinden dolayı maddi ve manevi haklarımı, maaş, yıllık izinler, kıdem ve ihbar tazminatlarımın şirketim tarafından karşılanmasını talep ediyorum. 26.12.2013 tarihinde iş akdinin feshedilmesi kararını aldım. İşlerin devredilmesi için tarafınıza onbeş gün önceden haber verdim. 09.01.2014 tarihinde işi bırakıyorum.” şeklindeki el yazılı dilekçesi ile iş sözleşmesini feshettiği, daha sonra ise davacının noter aracılığı ile davalı şirkete gönderdiği 30.12.2013 tarihli ihtarnamede, “... 01.07.2008 tarihinden bu yana muhatap işveren yanında çalışırken fiili işe giriş tarihi 01.07.2008 tarihi olmasına rağmen sigorta girişi 01.11.2008 tarihinde yapılmış, ücret ödemelerinin bir kısmının bankaya bir kısmının elden ödenmesi ve böylece Sosyal Güvenlik Kurumu" na bildirilen primlerin gerçek ücret miktarı üzerinden bildirilmemesinden ve hak etmiş olduğum yıllık izin alacaklarının tam ve zamanında ödenmemesinden dolayı 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/II-e maddesi gereğince iş akdini bildirimsiz olarak feshetmekteyim...” iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi 26.12.2013 tarihli el yazısı ile yazmış olduğu fesih bildiriminde işyerindeki davranış şekillerini, uyuşmazlık, huzursuzluk ve fikir ayrılıklarını gerekçe göstererek iş sözleşmesini feshettiğini açıklamıştır. Dosya kapsamına göre, bu fesih bildiriminde belirttiği nedenlerin varlığını ve haklı neden kapsamında olduğunu kanıtlamış değildir. Daha sonra noter aracılığıyla gönderdiği ikinci bir fesih bildirimi ile başka fesih sebeplerine dayanmış ise de, önceki fesih bildiriminde gösterilen sebeplere bağlılık kuralı gereğince sonradan ileri sürülen fesih sebepleri dikkate alınamaz. Kaldı ki ikinci fesih bildiriminde belirtilen sebepler ilk fesih bildirimi yapıldığı tarihte mevcut olmasına ve bilinmesine rağmen ileri sürülmemiştir. Hal böyle olunca, ikinci fesih bildiriminde belirtilen sebepler fesih sebebi olarak değerlendirilerek feshin haklı nedene dayandığı kabul edilemez.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında kıdem tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 06.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.