Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7885
Karar No: 2014/13965
Karar Tarihi: 08.12.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/7885 Esas 2014/13965 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/7885 E.  ,  2014/13965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/02/2014
    NUMARASI : 2013/224-2014/23

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.09.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin silinmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı V.. M.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, murisi babası "Abdurrahman oğlu S.. G.. adına paylı olarak kayıtlı.. ada .. parsel ve kendisinin de paydaş olduğu ..parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki 20.07.1994 tarih 3076 yevmiye no"lu "G.. S.. Vakfı" şerhinin silinmesini istemiştir.
    Davalı Vakıflar İdaresi vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı Vakıflar İdaresi vekili temyiz etmiştir.
    Dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazda davacının murisi ..parsel sayılı taşınmazda hem murisi hemde kendisi paylı maliktir.
    Dava konusu ..ada .. parselde yönünden davacının murisi S.. G.."ın, payı elbirliği mülkiyeti rejimine tabi olup, dosya içerisindeki murise ait veraset ilamına göre murisin davacı dışında başka mirasçıları da bulunmaktadır.
    Elbirliği halinde mülkiyette, somut olayda olduğu gibi mirasçılar arasında ortaklık bağı vardır. Bu kişiler mirasçı sıfatı ile bir mala veya hakka birlikte malik olmak durumundadır. Türk Medeni Kanununun 701 ila 703. maddeleri uyarınca bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklardan her birinin eşya üzerinde doğrudan bir hakkı da yoktur. Bu anlatımın doğal sonucu olarak da mülkiyet bütünüyle ortakların tümüne aittir. Elbirliği mülkiyetinde malikler mülkiyet payını ayırmadığından eşya üzerinde paydaş değil ortaktır. Yine bu tür mülkiyette işin özelliği gereği ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Şayet davalı olacaklarsa davanın ortakların tümü aleyhine açılması gerekir.
    Türk Medeni Kanununda bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki açtığı bu davaya devam edilebilmesi için kural olarak öteki ortakların açılan davaya olur vermeleri ya da davanın miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile sürdürülebileceği benimsendiğinden ve dava ehliyetinin varlığı mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Öte yandan TMK"nın 688. maddesinde paylı mülkiyet "birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları" şeklinde ifade edilmiştir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden fazla kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir. Her paydaş mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur ve her paydaş diğerinden bağımsız ayrıca tasarrufi işlemlerde bulunabilir.
    Somut olayda davacının murisi "A..oğlu S..G.."nın dosya içerisindeki mirasçılık belgesine göre davacı dışında başkaca mirasçılarının da mevcut olduğu anlaşıldığından mahkemece davaya katılmayan mirasçıların olurları alınmaksızın veya Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülebileceği göz ardı edilerek çekişmenin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi bir paydaşın temsilen diğer paydaşların menfaatini koruması durumu söz konusu olmadığından mahkemece sadece dava konusu taşınmazlardaki davacının murisinin payındaki ve davacının payındaki vakıf şerhinin kaldırılmasıyla yetinilmesi gerekirken .. ada .. parsel ve .. parsel sayılı taşınmazların tamamı üzerinden şerhin terkini de doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Davalı Vakıf İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususuların şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi