16. Ceza Dairesi 2019/9574 E. , 2021/4104 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne yardım etme
Hüküm :1- Sanıklar ... ve ... hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63;
2- Sanık ... hakkında TCK’nın 314/3, 220/7, 314/2, 220/7(c.2), 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1, TCK’nın 62, 53, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatları, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I- Sanık ... Özcan’ın temyiz isteminin incelenmesinden;
7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/1. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde birden fazla vekille temsil edilmesi durumunda tebligatın bunlardan birine yapılmasının gerekli ve yeterli olmasına, tebliğ tarihinden önce 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanunun 48. maddesi ile değişik anılan Kanunun 7/a maddesi gereğince baro levhasına yazılı
avukatlara tebligatın elektronik yolla yapılmasında zorunluluk bulunmasına, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin 08.04.2019 tarih ve 2018/1589 E., 2019/186 K. sayılı kararının belirtilen usul ve yönteme uygun biçimde sanık müdafii Av. ...’ya 16.04.2019 gönderilerek 21.04.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde kararın temyiz edilmediği anlaşılmakla, temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin temyiz incelemesinde;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 Esas sayılı kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği nazara alındığında, örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın, mahkeme kabulünde yer alan ve dosya kapsamına yansıyan deliller itibariyle örgütün finansal kaynağı olarak kabul edilen Bank Asya"daki hesap hareketlerinin incelenmesinden BankAsya’nın TMSF"ye devir işlemi sonrası da para yatırma işleminin bulunduğu anlaşılmakla, para yatırma işlemlerinin örgüt liderinin talimatı ile olmayıp, rutin olarak değerlendirildiği, sanığın sendika ve dernek üyeliğine dair eylemlerinin ise sanığın konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşan ve örgüte yardım etme kastıyla hareket ettiğini ispat etmeye faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek,
örgüte yardım suçundan mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak delil bulunmayan sanığın atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve sanığın eşi ile müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bolu Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.