19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2893 Karar No: 2021/4766 Karar Tarihi: 22.04.2021
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/2893 Esas 2021/4766 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2020/2893 E. , 2021/4766 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, Abercrombie & Fitch Europa S.A. vekilinin şikâyeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firma adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da; Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir. Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir. Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir. Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nin 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve Abercrombie & Fitch Europa S.A. yetkilisi tarafından Av. ...’a verilen vekaletname içeriğinde “İş bu vekaletname dava başına mektup, telefaks veya e-mail iletişimi ile kullanılacaktır ve önce aşağıda imzası bulunan tarafından onaylanacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 03/10/2019 tarihli tevdii kararı sonrası, katılan firma vekili tarafından 31/12/2019 tarihinde dosyaya ibraz edilen e-mail yazışması içeriğinden sanıklar hakkında şikayet yetkisi içeren belge sunulamadığının anlaşıldığı, böylece marka sahibi firmanın sanıklar hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden, davaların düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.